Yıllar önce Bodrum'a, ardından on dört yıl sonra da Gökova'ya göçen bir İstanbullunun gözünden, Glaros adındaki yelkenli teknesiyle yaptığı seyirler, bu coğrafyadan, Ege koylarından ve karşı adalardan hayatına dair notlar.
Yılın ilk günü
Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
-
Yılın
ilk yazısında biraz Bodrum’daki yılbaşı ortamını, biraz bizim yılbaşı gecemizi
anlatayım.
Bu
yılbaşı tatilini birçoğu dört güne tamamlayınca Bodrum geçen yıllara oranla çok
daha kalabalıktı. Daha perşembe akşamı yollarda bavulunu çekerek geçenleri
görmeye başladık. Cuma günü 34 plakalı araç sayısı arttı. Cumartesi akşamı da
uçaklar dolu geldi ve biz Gemibaşı’nda balık yiyip rakı içerken saat 10 civarı
masalar havalimanından direkt gelenlerle dolmaya başladı. Bavulları eve veya
otele bırakmadan masaya oturmanın tadını iyi bilirim, yıllarca ben de öyle
yapmıştım.
Bizim
marina tarafı böyle günlerde İstanbul’un Nişantaşı ve Bebek bölgesinin Bodrum
şubesine dönüşüyor. Kışın hiç karşılaşmadığımız botokslu sarışın kadınlar
görmeye başlıyoruz. Hele bu sene ayaklarında –adının apreski olduğunu
öğrendiğim- tuhaf tüylü şeylerle gezinenler vardı ki çok komiktiler. Biz spor ayakkabılarla gezerken tuhaf oluyordu tabii çünkü malum olduğu üzere yılbaşında
Bodrum’da -10 derece olduğu kayıtlarda yok.
Bu yılın sonuna doğru yağmur Bodrum'a yerleşti, buraları sevdi. Son bir haftadır güneş az görünür oldu
İşte yılın son günü de böyleydi. Hava güneşliyken Kos üzerinden bulutlar geliyordu
Yılın son gününde güneşi, deniz kıyısında iyot kokusunu içimize çekerek gönderdik
Halk konseri için düzenlenen belediye meydanı
Yılbaşında yemek içmek için en iyi mekanlardan biri
Neyse,
yolda karşılaştıklarında yıllarca görüşmemişler gibi çığlık atarak birbirlerine
yanakları değdiren, muhtemelen aynı apartmanda veya sokakta oturan kadınlar ve her daim iş, para,
mal üzerine konuşan erkekler dört gün boyunca öglen akşam programlar yaptılar,
her programa ayrı kıyafet giydiler. Nereden biliyorsun diyeceksiniz… e burası
küçük yer yolda karşılaşıyorduk.
Cumartesi
Gemibaşı’nda harika mezeler ve dil balığı yedikten sonra mutad olduğu üzere
Zazu’ya gittik. Ki sözünü ettiğim insanların bir kısmı oradaydı. Kışın biz bize
eğlenmeye çok alışmışız, birden sanki yaz aylarına döndük.
Pazar
gecesini es geçtik. Dün de yılbaşı için en sakin, en yalın, en biz bize
kalacağımız yer olacağı için Mahmut Kaptan’ı seçtik. Artık yılbaşı akşamları
gürültülü, kalabalık, bangır bangır müzikli ve çam ağaçlı, eğlence zorlamalı
mekanlardan uzak durmak istiyorum.
Mahmut Kaptan'ın yılbaşı kostümü
Yeni yıla Mahmut Kaptan ile elimizde kadehlerimizle girdik. Daha çok uzun yıllar böyle olmasını diliyoruz
Valide hanım da artık tam zamanlı Bodrum'lu oldu. Mahmut Kaptan'ın mekanı da tam ona göre
Kardeşim de annem gibi artık tam zamanlı Bodrum'lu oldu
Bu yılbaşının
benim için çok önemli bir farkı vardı. O da artık annemin ve kız kardeşimin de
benim gibi, yarı zamanlı Bodrum’lu yaşamdan tam zamanlıya geçişleri oldu.
Yaklaşık otuz yıl sonra ilk kez üçümüz bir arada bir yılbaşı geçirdik. Üstelik
31 Aralık annemin doğum günüdür. Çifte kutlama yaptık yani. Bu kış Gümüşlük’e
yerleşen Ayşegül de bize katıldı. Mahmut Kaptan’da normal bir gece ne
yapıyorsak onları yaptık. Tek fark, bir ara içeri dalan üç çingene müzisyenin
ortalığı dağıtıp gitmesi oldu. Herkes bunu bekliyormuş ki millet hoplayıp
zıplamaya başladı. Eh bu da yılbaşının olmazsa olmazı diyelim. Sonuçta dediğim gibi güzel bir gece
geçirdik. Gece 01:30 civarı kaptandan çıktık ve tabii trafik tıkandığı, taksi
olmadığı için yağmurda marinaya kadar yürümek zorunda kaldık. Bodrum’u bilenler
bu mesafeyi tahmin etmişlerdir. Trafiğin tıkanma sebebi hem civardan herkesin
Bodrum içine akması hem restoranların önünde inip binenlerin yolu tıkaması.
Biliyorsunuz Bodrum’un içinde ana yollar iki yıldır tek şerite indi ve yaya
kaldırımları genişletildi. Çok da iyi oldu. Yılda bir gece de bu sıkışıklık
olsun ne yapalım. Kaldı ki eskiden iki şeritken de tek şerit arabaların park
etmesi nedeniyle kullanılmıyordu. Yani değişen birşey yok.
Bu yıl Gümüşlük'e yerleşen Ayşegül de aramızdaydı
Fuat abimiz ve...
zarif eşi.
Fuat abimiz çok centilmendir. Eşini kapıda beklerken
Yağmur
nedeniyle belediye meydanındaki Şevval Sam konseri ne oldu bilmiyorum. Yani
yapılmıştır da nasıl geçti acaba? Yine Bodrum’u bilenler için söylüyorum;
Vittoria, Fink, Helva ve Küba tıklım tıklımdı. O yağmurda insanlar kapıda
kuyruk olmuş içeri girmeye çabalıyordu, içerisi ise insan almıyordu. Yemek ve
eğlenceyi bir arada sunan Zazu ve Tango’da da yer bulmak mümkün değildi. Barlar
sokağına gitmedim ama orada da durumun farklı olduğunu sanmıyorum. Yani
Bodrum’da her yer doldu.
Yılbaşı
gecelerinde İstanbul’da Taksim meydanı ne ise Bodrum’da da belediye meydanı
odur. Barlar sokağı İstiklal Caddesi, marina bölgesi de biraz önce dediğim gibi
Nişantası sayılır.
Bu
yılın ilk günü geçen yıllarda olduğu gibi güneşli ve kuru değildi. (Yağmur şu
sıralar Bodrum’u çok sevdi epey kaldı ama yarın hava açıyormuş). Eğer geçen yıllardaki gibi olsaydı en sevdiğim şey erken kalkıp sahilde yürümek ve kahvaltı etmektir ama bu yıl
buna izin vermedi. Öyle olunca bana düşen de evde şömine başında günü geçirmek
oldu.
Şimdi
çivi çiviyi söker harekatına girişiyor, akşam yemeği için balıkçılar çarşısına,
Deniz Feneri’ne gidiyoruz. Bodrum’a dışarıdan gelenlerin büyük kısmı bu akşam dönecekler.
Bodrum yine bize kaldı. Kışın arada sırada böyle hareketli günlerden sonra
sakin Bodrum’un tadı bambaşka. Dünün kalabalığından sonra bu akşam dışarı çıkan
fazla olmaz. Bizim de niyetimiz erken gidip erken dönmek. Yarın yılın ilk iş
günü.
Bu
yıl sizin için sağlıklı, mutlu, başarılı ve harika geçsin. Yıl boyunca da
blogda yine görüşmek, sohbet etmek üzere…
Güzel bir yeni yıl karşılaması olmuş, tüm yılınız böyle mutlu geçsin diyelim. Mahmut beyin tshirt'ü çok güzelmiş:))) Çingeneler şen şakrak insanlardır. Bende bulunduğum şehirde onlara yakın oturuyorum. Yazın müzikleri ile evde oturan bizleri bile eğlendiriyorlar..
İki ay oldu Bodrum'a taşınalı. Blogunuzun, ailemiz için bir rehber niteliği taşıdığını söylemek istedim :) Bakarsınız, bir gün, sizden çektiğimiz kopya sayesinde gittiğimiz bir yerde, yan yana masalarda rastlaşıveririz... (Not: Neyse ki après-ski giymiyorum, botoxum da yok :) )
Zaman geçtikçe, çok okunan yazıları güncellemem gerekiyor. Bu yazı da onlardan biri. Daha önce eklediğim bu kısa girişe bazı eklemeler yapmak istiyorum. Bu yazıyı yazdığımdan bu tarafa altı yıl geçmiş. Bu süre içinde Bodrum'da neler değişti? Gözlemlerimi buraya aktarmam gerekiyor çünkü "iş" konusunda çok soru alıyorum ve durum bu yazıyı yazdığım günlere göre çok kötü. Öncelikle şunu belirteyim; Bodrum altı yıl içinde hızla bozuldu, kalabalıklaştı, düzensizleşti. Bodrum şu sıralar İzmir'den sonra en çok göç alan ikinci yer. Ama ne bu kalabalığı kaldıracak alt yapısı var, ne doyuracak iş fırsatı var. Buranın ekonomisi ağırlıklı olarak turizm ve inşaat ile döner. Eğer kendi işinizi -evinizden bilgisayarla- yapabilecekseniz sorun yok. Ama iş arayacaksanız işiniz çok ama çok zor. Çünkü Bodrum'da şöyle bir kural var: Burada ücretler Bodrum işi, kiralar İstanbul işi. Ben göçtüğümde kiralarda üst sınır 1.000-1.200 TL civarıydı, bugün 3.000-4.000 TL lafl
Yeni Giriş Notu: Bugün 4 Mayıs 2021 Salı. Aşağıdaki yazıyı yazdığımda Bodrum'a yakın zamanda yerleşmiş, buranın nimetlerini paylaşmayı seven biriydim. Yazıyı, insanların aklında hayatlarını değiştirme fikri varsa buna destek olmak amacıyla, naif duygularla, açık yüreklilikle yazmıştım. Aradan geçen zaman fikirlerimi değiştirdi maalesef. Çünkü Bodrum'a hayatını değiştirmek değil Bodrum'u değiştirmek isteyenler gelmeye başladı. Bu insanları sevmedim. Kıyıları, tepeleri, boş buldukları her araziyi betona çeviren insanlardan, buralara gelenlerden, Bodrum'un yapısını, kimliğini bozanlardan tiksindim. Bu nedenle benim için artık Bodrum'da nereye yerleşilir diye bir konu yok. Bana nereye yerleşelim diye soranlara cevabım; Bodrum'a yerleşilmez. Bu kadar abur cubur kalabalıkla, burayı şehire çeviren, buranın halkına tepeden bakan, hazımsız, sonradan görme, Bodrum'u ve Ege'yi anlamayan, Halikarnas Balıkçısı'nı restoran sanan bu kitleyle bir arada olmak, tara
Bu girişi yapmak zorunda kaldım çünkü benden kişisel tatil programlarını yapmamı bekleyenler, rezervasyon konusunda yardım isteyenler, kalmayı düşündükleri tesisleri yazıp hangisinde kalalım diye soranlar o kadar çoğaldı ki, tümüne birden cevap yazamadığım için buraya yazıyorum. Anlayışınız için teşekkür ederim. Bu yazı benim gözlemlerimi anlatıyor. Yani kişisel tercihlerime göre yazdım. Buraya yazmadığım konularda bilgi sahibi değilim. Ve lütfen kişisel tatiliniz için benden güzergah, yemek mekanı, bölge vb. talep etmeyin. Veya "nerede kalalım?" veya "çocuğumla geliyorum, kum nerede iyidir, deniz Mayıs ayında soğuk mudur?" gibi sorular yöneltmeyin. Bildiklerim yazdıklarımdan ibaret. Bu sorulara cevap veremeyeceğim. Şimdi yazıya başlayabilirim... Diyelim tatilinizi Bodrum’da geçirmeye karar verdiniz. İlk söyleyeceğim, keşke Haziran ayında gelseydiniz. Ama artık çok geç. Yıllık izninizi Temmuz ve Ağustos aylarında kullanmak zorundaysanız kalabalığı göze alıy
Ne güzel ailenizle geçirmişsiniz.Bunlar ilerde anı olarak kalacak,ne mutlu size .Mutlu ve sağlıklı yıllar.
YanıtlaSilTeşekkür ederim...
SilGüzel bir yeni yıl karşılaması olmuş, tüm yılınız böyle mutlu geçsin diyelim. Mahmut beyin tshirt'ü çok güzelmiş:))) Çingeneler şen şakrak insanlardır. Bende bulunduğum şehirde onlara yakın oturuyorum. Yazın müzikleri ile evde oturan bizleri bile eğlendiriyorlar..
YanıtlaSilÇingeneler hayatın rengi, neşesi.
Siliste boyle olur yeni yil kutlamasi bayildim!
YanıtlaSilboyle neseli gecsin yiliniz da umarim
Teşekkür ederim, sizin de neşeli geçsin!
Silİki ay oldu Bodrum'a taşınalı. Blogunuzun, ailemiz için bir rehber niteliği taşıdığını söylemek istedim :) Bakarsınız, bir gün, sizden çektiğimiz kopya sayesinde gittiğimiz bir yerde, yan yana masalarda rastlaşıveririz...
YanıtlaSil(Not: Neyse ki après-ski giymiyorum, botoxum da yok :) )
Karşılaşmak dileğiyle...
SilKıskandırdın...
YanıtlaSilMutlu yıllar Serdar
Sağol İbrahim, sana da mutlu yıllar.
SilHocam sayenizde sanki bizlerde bodrumdayız gibi, paylaşımlarınızı takip etmeye devam,herşey gönlünüzce olsun.
YanıtlaSilSerdar bey
YanıtlaSilMahmut Kaptan 'ın (Lokanta) adres ve telefonunu yazabilirseniz sevinirim.
Teşekkürler,
Taner SİLAH
Telefonu 0252 316 38 64 Posta adresini bilmiyorum ama tarif şöyle; çarşıdaki altılı ganyan bayiinin yanı
Sil