Bazı
rakamlar aktivite için iyi bir bahanedir. Beşinci, onuncu, yirminci yıl gibi.
Şu eve taşındığımdan beri bahçede mangal yakalım, ekibi toplayalım diye
konuşuruz ama bir türlü gerçekleşmez. Ya programlar çakışır ya hava aksatır ya
geç kalırız yaz bastırır filan. Tabii aslında temelinde yatan benim üşenmem
olmalı yoksa ne olursa olsun yapardık. Sonunda bu yıl bu işi becerdik. Aramıza
en son katılan arkadaşım Burcu’nun (Ayvalı) hadi demesi olmasa yine sallanırdım
bunu itiraf edeyim. Kadim dost Ahmet de (Kurşuncu) işi gereği bu tip
organizasyonları bildiğinden “abi ne var ya yaparız” deyince hadi dedik o
zaman, yapalım bir mangal partisi.
|
Öncelikle evi parti düzenine çevirmek gerekti |
Bende
mangal yok. Almamaya kesin kararlıyım. Diyeceksiniz ki Bodrum’da bahçeli evde
oturup da mangal alınmaz mı? Haklısınız ama geçerli bir nedenim var.
İstanbul’da bir dönem Rumelihisarı’nda müthiş manzaralı, kocaman teraslı bir
evde oturuyordum. Bekardım ve hızlı yaşadığım zamanlardı. Olimpiyat meşalesi
söndü o mangal onbeş yıl boyunca sönmedi. Bu sefa hali önceleri çok iyiydi de
sonra o yıllardaki hayattan bana kolestrol gibi bazı şeyler miras kaldı. O
yıllardan sonra hayatımdan eti çıkarmadım ama aramıza ciddi mesafe koyduk.
Tavuk da hormonlu olduğundan kendileriyle aramız iyi değil. Balık yiyorum ama
hayatımda mangalda balık yapmayı beceremedim. Tabağımda lime lime olmuş levrek
parçalarını çatalın ucuyla ite ite balık yemenin tadı yok. O yüzden ızgara
balığı dışarıda yiyorum. Bir diğer konu da içki konusu. İstanbul’daki hayatımda
ofisten çıktıktan sonra –hatta uzun yıllar çıkmadan- ekiple viski içerdik. Eve
gelince de ilk iş bir içki koymak olurdu. Bodrum’a taşınırken bunu yapmayacağım
dedim ve kestim. Beş yılda evde tek başıma bir veya iki kere rakı içmişimdir.
Misafir geldiğinde tabii eşlik ediyorum ama Bodrum’da birbirimize pek
gitmiyoruz zaten, gece hayatımız dışarıda. Bodrumlu hayatımda ev benim sakin
hayatımın bir parçası. Hem beslenme düzenimi, yediğimi içtiğimi de çok
değiştirdim, burada bir haftada tükettiğim otu, sebzeyi İstanbul’da bir sezonda
tüketirdim diyebilirim. İşte mangal bu nedenlerden dolayı yok.
|
Bahçe partiye uygun hale geldi |
|
Metro alışverişi (Aldığım köfte paketlerinden birini buzdolabinda unutmayaydım çok iyi olacaktı. Herkes gittikten sonra dolapta buldum) |
Mangalı
Selçuk (Kavlaklı) getiririm dedi. Mangalı getirdi diye de ocak işi üzerine
kaldı. Fotoğraflarda hep mangal başında görebilirsiniz.
Pazar
günü havanın iyi olacağı kesinleşince ekip ile haberleştik ve Pazar günü öğlen
bahçede buluşmak üzere sözleştik. Cuma günü pazardan bazı malzemeleri aldım.
Asıl mübaya da Pazar günü Ahmet ile Metro’dan yapıldı. Bende ayar olmadığından
her şeyi fazla fazla alıyordum Ahmet durduruyordu. Ona rağmen yine bir
restoranlık malzemeyle eve geldim. O akşamı aldıklarımı buzdolabına sığdırmaya
çalışarak geçirdim. Sığmadı tabii.
Pazar
öğleden sonra yavaştan toplanmaya başladık. Benim için harika bir gün oldu.
Beşinci yılımı hep hatırlayacağım. Şimdi gelen dostlarımın adını buraya yazayım
istiyorum, her ne kadar fotoğraflar birer belgeyse de yazıyla da desteklemekte
yarar var. Burcu, Ahmet, Havva, Mahmut Kaptan, İstanbul’dan gelen ve bu yazıda
002 kod adıyla bazı fotoğraflarını gördüğünüz iki kadim dost Haluk ve Serdar,
Cenk, Nükhet, Ali Perret, Arzu, Hakan, Yusuf, Zeynep, Selçuk, Simten, Çisem, doktorumuz
İlhami, Tamer, Armağan abimiz, Kadir, Hilal, Kadri, Mustafa hocamız ve de ben.
|
Çisem, Nükhet, Arzu ve Havva |
|
Bodrum'da bahçe sularken kadınların bir elinde şarap, erkeklerin rakı olması adettendir. Burcu diktiği fideleri suluyor |
|
Serdar, Arzu, Nükhet, Havva ve Ali Perret |
|
Çisem, Hilal ve Simten |
|
Simten, Kadri, Kadir ve Tamer |
|
Burcu, Selçuk, Nükhet, Ali Perret ve Hakan |
|
İstanbul'dan gelen 002 çetesinin elemanları Serdar Tanyeli ile Haluk Tuncay, Arzu ile sohbette |
|
Doktor İlhami dalmış... |
|
Mahmut Kaptanımızın katılımıyla cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda yetkili kurullarda fikir teattisinde bulunduk |
|
Burcu, Ahmet, yarısı görünen Selçuk, Yusuf, Zeynep, Serdar, Haluk, Çisem, Nükhet ve arkası dönük olan Simten |
|
Mangal ekibi... Kadir, Cenk ve ekip başı Selçuk |
|
Bendeniz, Burcu, Doktor İlhami, Mustafa Hoca, Kadri, Selçuk, Zeynep, Yusuf, Tamer ve Haluk |
|
Ben, Ahmet, Mahmut Kaptan ve Armağan abimiz |
|
Mustafa Hoca, Tamer, Armağan abi, Mahmut Kaptan ve Kadri |
Bu
yazıdaki fotoğrafların tümü bana ait değil. Hatta sadece bir kaçı benim
kareler çünkü o gün fotoğraf çekecek pek zamanım olmadı. O yüzden herkesten
elindeki malzemeyi rica ettim ve gelenlerden seçtiklerime yer verdim. Mangal
partimizin ortamı hakkında fikir verdiğini tahmin ediyorum. Göreceğiniz gibi
eğlendik yani. Yüzler gülüyor.
|
Mahmut Kaptan |
|
Ben ve Ahmet |
|
Ben ve Haluk. Haluk ile Kalamış'ta aynı mahallede oturduk, aynı üniversiteye gittik, aynı ajansta çalıştık. O gün bugün arkadaşlığımız devam... |
|
Burcu'nun itmesiyle günün mana ve önemine ait konuşma yaparken |
|
Ahmet "her yıl parti yap" dediğinde ben... |
|
Kadir, Cenk ve Selçuk ile |
Bodrum’da
geçirdiğim bu beş yıl benim hayatımı çok değiştirdi. Aslında başlı başına doğup
büyüdüğüm, tüm ailemin köklerinin olduğu İstanbul’u, yaşadığım çevreyi bir anda
değiştirmek yeterince radikal bir karardı. Beş yıl bahanesiyle şu bahçe
partisinde beni en çok mutlu eden şey ne kadar iyi dostlar kazandığımı görmek
oldu. Sevecek, dostluk kuracak ne kadar çok yürek biriktirmişsin dedim kendime.
Şu yazıda gördüğünüz hiç birimiz Bodrum’a zengin olmak için gelmedik. İçimizde
sadece Mahmut Kaptan buralı o da zengin olmak için İstanbul’a gitmemiş ama.
Bizler vazgeçebildiğimiz için geldik. Vazgeçtiklerimizle burada bu gülen
insanlar, birbirimizi bulduk. Vazgeçerek kazandık aslında. O vazgeçtiklerimle
burada huzuru, dostluğu, samimiyeti, gülmeyi, zevkle yaşamayı aldım. Gereksiz
hiç bir şeyi almamayı burada öğrendim desem. Kendimi İstanbul’da Kanyon’da
üstüme başıma bir şeyler alırken, Macro Center’den yiyecek içecek alırken
bırakmıştım. Onu Bodrum’a getirmedim. O vazgeçtiklerimle bugün öğlen ofisten
çıkıp Haluk ve Serdar ile Gökova kıyısına gidip bira içip, bahçeden toplanmış
zeytin ve yanında süt kokan tulum peyniri yedim. Üstüne de yarım saat sahilde
dalga sesini dinleyerek kestirdim. Bunu kaça alırsınız? Size bir şey söyliyeyim
mi; İstanbul’dan vazgeçtiklerimiz karşılığında burada aldıklarımıza paha
biçemeyiz. Mesela size çok temel bir soru; canınızın sıkılmamasını kaça
alırdınız?
|
İstanbul'dan gelen 002, Bodrum'a uyum sağlamaya çalışırken |
|
Havva |
|
Dişi apse yapmış olduğu için konuşması değişen, S harflerinde zorlanan, adını Timten olarak değiştirdiğim Simten ile |
|
Her an Fenerbahçe'yi düşünen Cenk |
|
Aramıza en yeni katılan, yeni Bodrum'lu Burcu |
|
Ahmet iş başında |
|
Çisem ve Timten (Simten) |
|
Zeynep ve Serdar... İki İstanbul'lu. Zeynep yaptığı favayla gönülleri fethetti.
Bir an önce Bodrum'a taşınması için kulis faaliyetlerine başladık. |
O
Pazar günü hep birlikte daha nice beş yıllara diyerek partiyi bitirdik. Benim
için anlamlı bir beş yıl kutlaması oldu ve bunu yapmamı aklıma sokan sevgili
Burcu’ya bir daha teşekkür ediyorum. Ve tabii gelen tüm dostlarıma,
arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum. Hep birlikte olalım, artalım eksilmeyelim. Çevremizde hep birbirine iyi gelen insanlar olsun.
Bodrum’da
nice mutlu, sağlıklı yıllara...
Bundan daha büyük zenginlik mi olur ... bal gibi de Bodrum a zengin olmaya gelmişsiniz işte ;) .. Abi şaka bi yana dostluk sevgi harika mangal bahane
YanıtlaSilKutlu ve mutlu olsun! artan kisimlarda bizler de olalim, yine amin:))
YanıtlaSilBu bahçede her sene değil,her ay toplanmak şart olmalı! mekan harika,otlar şahane,havası süper,seçenek bol,yeterince de,gülmeyi bilen arkadaşlar edinmişsiniz.. ehh daha ne olsun :)) darısı başıma!!!.sizi takip ede ede cesaretlendim..zaten her ay, yaz kış mutlaka geliyorum aileyi görmeye.. ama temelli cesaret edemiyordum..Yazın arkadaş çok da, kışın kimse kalmıyor..Bu sene şeytanın bacağı gidecek inşallah..Kışa doğru da orda yalnız yaşayanlar partisi yaparsınız belki:))sezon başladığından ev bulamadım merkezde..sarı yazda buluşmak üzere...
YanıtlaSilBirbirinize ne kadar iyi geldiğiniz alanen belliki,maşallah diyelim nazar değmesin. Hocam günleriniz hep neşeli, bereketli geçsin. Ali Güneri
YanıtlaSilne keyifli bir gün olmuş, ne güzel, evinize bayıldım bu arada:) Dostlar en büyük zenginliğimiz bu hayatta, bir de huzur
YanıtlaSilTebriklerrr :)
YanıtlaSilBoyle radikal bir karar almak herkes icin uygun olmayabilir. Bir doyuma, tecrubeye ve bakis acisina sahip olmak lazim diye dusunuyorum. Yas ile de ilgili degil bazen insaoglu cok doyumsuz olabiliyor, ihtiyacindan daha fazlasina sahip olmak istiyor, huzuru degil maddiyati ariyor.
YanıtlaSilBen kendimi cok sansli hissediyorum, erken yasta bunun farkina varabildigim icin. Bodruma degil ama Mugla`ya tasiniyorum. Umarim sizin gibi guzel anilar biriktirebilirim.
Önemli olan kendinizi iyi hissedeceğiniz bir yere göçmeniz. Her şey gönlünüzce olsun, mutluluklar, sağlıklar dilerim.
Silcok guzel bir gun olmus, bir de ben 'vaz gecenler' grubuna katilabilsem...
YanıtlaSilFavorim Mahmut Kaptan
YanıtlaSilMAndalina ağaçları arasında ÇİLİNGİR SOFRASI BİTEZ 'e sizi davet etmek isterim ..
YanıtlaSil