İstanbul'a bir gideyim geleyim dedim de

Ofisi Bodrum’a taşıdım taşıyalı İstanbul’a hem gidiş sayım azaldı, hem kalış sürelerim kısaldı. Eskiden gitmişken birkaç iş halledeyim, biraz ofiste bulunayım diye en az iki gece kalırdım. Şimdi işimi halledeyim bir an önce döneyim derdindeyim. Hele buralara yaz gelmişken. Geçen Çarşamba günü de günü birlik İstanbul’a gidip gelmem gerekti. Yeni iki proje için görüşmelerim vardı, süren bir proje için de son toparlama görüşmesi yaptım. Yani 8 saatlik mesai süresi içinde üç ayrı yerde üç toplantıdan söz ediyorum. İstanbul’da yaşarken bu tempoda, aynı günde üç toplantı beni bitirirdi. Şimdi de yoruyor tabii ama artık eskisine göre yaşım artsa bile daha enerjiğim. Ve tabii gün sonunda Bodrum’a dönecek olmanın düşüncesi de insana güç veriyor. Şimdi buraya programı yazayım, kendinizi de benim yerime koyup düşünün. Aslında gerçekten yorucu bir iş trafiğinden söz ediyorum ama dedim ya, akşam Bodrum’a dönüp rakı-ahtapot yapacak olmayı düşünmek yetiyor. Bu kareyi çekmekteki amacım haval...