Yalıkavak'ta yazı ortalarken

Bugün temmuz ayının son günü. Benim için yazın yarısı demek. Yaklaşık birbuçuk ay sonra tekrar Bodrum’a göçerim. Tabii havalara bağlı. Ama günler kısalmaya başlayıp da gece balkonda otururken artık şort yerine pantalon giyme ihtiyacı ortaya çıktığında, yavaş yavaş Bodrum’a taşınma zamanı gelir. Buraların en güzel zamanı tartışmasız eylül ayıdır. Hatta eylülün ikinci yarısı ile ekim ayının ilk yarısı demek daha doğru. Gündüzleri yazın o boğucu sıcağı ve havanın pusu yok olur, yerini tatlı bir esintiyle birlikte net bir hava alır. Bu güzelliği bırakıp gitmek zor gelir ama öte yandan da Bodrum’un içinin en iyi zamanı başlamış olur. O yüzden bu dönemde ben iki evde birden yaşamaya başlarım. Bir iki gün Bodrum’da kalır, havaya bakar hop arabaya atlar Yalıkavak’a geçerim. Biraz Yalıkavak’ın bu yazki halinden, gördüklerimden ve yaşadıklarımdan söz edeyim. Baştan şunu belirteyim; Yalıkavak’tan bu sene pek memnun değilim. Bu yaz hem çok kalabalık hem de dolayısıyla gürültül...