Bodrum'dan Gökova'ya giderken Çökertme

Bodrum'dan Marmaris, Datça veya Köyceğiz, Fethiye'ye gitmek için önce Akyaka'ya gelmelisiniz. Akyaka'ya da gelmek için Bodrum'dan çıktıktan sonra Milas'a varmalı, oradan dağlara vurup Yatağan'ı geçip, sağa dönüp Muğla merkezine varmalısınız. Muğla'dan sonra tepelere tırmanıp Sakar Geçidi'ne gelirsiniz. Oradan aşağıya inerken keskin virajlardan yukarı oflaya puflaya çıkan araçları görürsünüz. Ve bir virajı aldığınızda Gökova boylu boyunca uzanır ki görende bir acayip duygu uyandırır. Eğer uyandırmıyorsa o kişiyi Bitlis, Tunceli ne bileyim işte oralara alalım derim.

Baharda fotoğrafını çektiğim ağaç...
... bu da dünkü hali


Gökova benim için Ege'nin ta kendisidir. Bu kadar güzel bir körfez ancak Ege'de olur dedirtir. İşte Bodrum'dan Akyaka'ya varmak için anlattığım yolları aşmanız lazım. Bir diğer seçenek ise Bodrum'dan çıktıktan sonra ya Kızılağaç'tan ya da Güvercinlik çıkışında hemen sağdaki Mumcular'dan girip sahili izleyerek Akyaka'ya varmaktır. Bu yol gerçekten Ege'nin kokusunu duymak istiyorsanız seçmeniz gereken rota. Yol boyu sağınızda Gökova'yı görerek, kokusunu içinize çekerek, arada çam ormanlarından, arada zeytinliklerden ve köylerden geçerek Akyaka'ya varırsınız. Varırsınız da biraz zaman alır. Diğer yoldan daha kısadır ama hem yolda sizi durduracak manzarası boldur, hem dayanamayıp gireceğiniz koyları vardır. Yol yer yer virajlıdır. Telhlikeli bir yol denemez ama biraz zordur. Ve bu yılki sert kıştan sonra bazı bölgeleri delik deşik olmuştur. Mayından kaçar gibi gidiyorsunuz. Bu da hızınızı keser. Eğer ben gideceğim yere bastırıp gitmeyi severim, arada oyalanmaktan hoşlanmam diyenlerdenseniz bu yol size göre değil. Yok eğer araba yolculuğunda gezerek, durarak gitmeyi sevenlerdenseniz siz benimle bu yolu izleyin.

Bodrum - Güvercinlik- Mumculur üzerinden Çökertme rotası

Anayol bu haritada kalın çizili rota. Yani Bodrum-Milas-Yatağan-Muğla-Akyaka.
Alttaki rota da anlattığım yolu gösteriyor. Ben üst resimdeki rota ile bu resimdeki ince çizili Yol 2 yazan noktadan sonrasını birleştiriyorum
Mazı'dan Gökova'ya bakış. Karşısı Datça yarımadası

Çökertme sahilinden Datça'ya doğru



Geçtiğimiz aylarda iş için Bodrum'dan Antalya Kemer'e giderken ilk kez bu yolu kullanmıştım. Daha önceki yıllarda bu rotanın sadece Bodrum - Mazı arasını gitmiştim. Ki bu da Bodrum-Akyaka etabının dörtte biri demektir. Daha sonra Nisan ayında yine bu yolu kullanarak Fethiye-Marmaris-Kumlubük rotasını gezdim. Bu yol bende bağımlılık yaptı. Neden daha önce kullanmadın derseniz, etrafın lafına inanmamdan dolayı derim. Sakın gitme, lastiği yolda bırakırsın, yolun bozukluğundan dolayı burnundan gelir gibisinden laflara kandım ve denemedim. Ne zamanki Datça'daki dostum Fevzi Bodrum'a arabayla geldi, yolculuk üzerine konuşurken bu rotayı anlata anlata bitiremedi ve bende şafak attı. Bir, daha önce söyleyenleri düşündüm bir de Fevzi'yi. Kimin hayata bakışı bana daha yakın diye baktım. Sonra bu yolu kullanır oldum.






Dün -yani pazar günü- hem Çökertme'ye gidelim hem sezonun ilk denizine Gökova'da  gireyim dedim ve Çökertme'ye gittik.
Çökertme benim evden tam 56 km. Yani Bodrum merkezden bu kadar tutuyor. İki şekilde ulaşabilirsiniz. Daha kısa olan yol, hemen Bodrum'dan çıkarken sağdaki Yalı tabelasından girince. Ancak Kızılağaç'tan sonra kayrak taşı ocaklarının arasından geçiyorsunuz ve kamyonlar yolu delik deşik etmiş. Aslında delik deşik demek biraz iyimser kalıyor, ortada yol mol kalmamış. Bir kere gittim ama hoş değil. Biraz daha uzatınca Mumcular üzerinden Yeniköy'e varıp oradan Mazı sapağından gidebiliyorsunuz. Yol boyu köylerden, yemyeşil tepelerden geçiyorsunuz. Bu bölge Bodrum gibi makilik değil. Bildiğiniz yeşili var. Ara sıra ağaçlıklı yollardan geçiyorsunuz, ara sıra tepelere tırmanıyorsunuz kadraja Gökova giriveriyor. Karşıda Datça size bakıyor. Bazı yüksek tepelerden Datça'nın da ardını görebiliyorsunuz. Hele hava puslu değilse...
Çökertme'ye daha önceki gidişlerim hep kışın veya baharda olduğu için etrafta kimseleri görmüyordum. Hele bir defasında başıma geleceği tahmin ettiğimden yanımda sandviç yapıp gitmiştim. Çünkü kışın açık bir tesis bulmayı bir yana bırakın oturan insan bile bulmak neredeyse mümkün değil. Herkes daha yükseklerdeki köylerde yaşıyor. Ama o kış güneşinde sahilde tek başıma oturup Datça'ya karşı o sandviçi yerken aldığım hazzı anlatamam. Çökertme'ye yaza doğru hareketleniyor. Bir önceki geçişimde yavaş yavaş tadilat sesleri başlamıştı. Dün gittiğimizde ise artık sezona hazır olduklarını gördüm. Hala bazı yerlerde hazırlık sürüyor ama tekneler gelip gitmeye başlamış.









Çökertme mavi yolculuğa Bodrum'dan çıkanların ya gidişte ya dönüşte uğradıkları bir koy. Kara yolu güzergahı üzerinde olmadığından biraz önce anlattığım gibi arabayla gelmek pek revaçta değil. Ama dün şahit oldum ki henüz sezon başlamamışken bile basbayağı bir tekne trafiği oldu. Tekneler sahildeki restoranlara geliyor, yemek yiyorlar, biraz dinlenip denize falan girip yolculuklarına devam ediyorlar. Arada gecelemek için iskelelere bağlananlar da oluyor.
Biz en sondaki Çökertme restorana attık kapağı. Sahilindeki şezlonglara uzanıp havanın ve denizin tadını çıkardık. Benzer şekilde beş altı tesis var. Hepsinin de önünde büyük iskeleler bulunuyor. Yazın ardı ardına teknelerin gelip gittiğin görür gibi oldum. Çökertme restoran henüz açmış, bazı eksikleri vardı ama öncelikle şuni söylemeliyim ki ben bunca yer gezdim, bu kadar temiz tuvalet, duş görmedim. Sonuçta yedi yıldızlı tatil köyü tuvaleti ile kıyaslamıyoruz tabii. Ama gerçekten tertemiz, bakımlı, isterseniz duşakabinli banyolarda duş yapabiliyorsunuz. Yerlerde bir tek kum tanesi yok. Gerçekten pırıl pırıl bir restoran tuvaleti. Böyle olunca insan oradaki yiyeceğe de güveniyor. Deniz kıyısında şezlongta bira patates sonrası çok iyi tarator sosu eşliğinde gayet lezzetli kalamar tava yedik. Ortaya da bir kilodan biraz fazla tutan levrek ızgara yaptırdık. Üç veya dört bira, üç su, iki kahve, patates tava, kalamar tava, levrek ızgara için 150 TL verdik. Bütün bir günü geçirdik, denize girdik, uyuduk ve akşam üzeri Bodrum'a döndük.



Çökertme Milas'a bağlı bir köy. Öncesindeki Mazı Bodrum'un bir köyü. Çökertme'nin nesi meşhur diye sorsam birçok kişi "türküsü" diyecek ama bu doğru değil. Çünkü Çökertme türküsündeki Çökertme ile bu Çökertme'nin ilgisi yok. O Çökertme bugün Yalıkavak sahilindeki Halil Efe ve Gülsüm heykelinin olduğu Çökertme caddesinin olduğu bölgedir. Çökertme ile ilgili yazıları tararken bu yanlış bilginin çok yaygın olduğunu gördüm. Neredeyse tamamına yakını Gökova'daki Çökertme ile türküyü ilişkilendirmiş. Oysa ilgisi yok. Çökertme türküsü ile ilgli bir yazı yazmıştım, ilgilenenler için linki buraya alıyorum; http://bodrumluhayat.blogspot.com/2011/02/cokertme-turkusunun-hikayesi-ve-heykeli.html
Bu yaz eğer fırsat bulursam tekneyle Gökova turu yapmak istiyorum. Çökertme'yi denizden görmek ilginç olur.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bodrum'da ne iş yaparım?

Bodrum'da nereye yerleşilir?

Bodrum'a tatil için geliyorsunuz. Peki nereye geliyorsunuz?