Bir Bodrum pazarı günü
Buraya yerleşeli 3 yıl bitmek üzere. Öncesindeki yarı zamanlı Yalıkavak bölümünü de eklersek 5 yıl oldu diyebiliriz. Beni burada mutlu eden çok şey var ama ağzımın tadına düşkün birisi olduğumdan yeme içme meselesi ağırlıklı yer tutuyor. Yaşadığım yerde iyi yiyecek bulmam çok önemli. Beni iyi sebzesi, meyvası, balığı, deniz mahsulü olan, güneşi bol, denizi lacivert, sakin bir kasabaya bırakın, başka şey istemem.... diyecektim baktım ki Bodrum’u tarif ediyorum. İstanbul’da ev ile iş arasında gider gelirken zamanım yolda veya gün içinde ofiste, toplantılarda geçtiğinden, yiyecek alışverişini ben de çoğunluk gibi hafta sonları süpermarketlerden yapıyordum. Rumelihisarı’nda otururken tek bir manavımız vardı, ondan da alış veriş yapmazdım, malı pek iyi gelmezdi bana. Bebek’te yaşarken ise iki manavımız vardı ama onlardan da alış veriş yapmak için bankadan kredi kullanmak gerekiyordu. Bebek Hürriyet gazetesinin bile pahalı olduğu tek yerdir. Yaşarken öyle derdik... Dolayısıyl...