Yine Kalymnos'a...
Yıllarca Kalimnos adası karşımdaydı ama vize işlemlerine üşenmenin de etkisiyle öyle bakıştık durduk. Sonra vize işlerine başladım, yarısında cayıyordum ama sonuna kadar gidip vizeyi alınca ilk işim Kalimnos ve Leros’a gitmek oldu. Önceki iki yazıda anlatmıştım. İki adayı da çok sevmiştim. Ama Kalimnos’un başka türlü etkisi oldu. Üç hafta geçti, bayağı özledim ve geçen hafta sonu bir gece için de olsa feribota atladığım gibi gittim. Önceki yazılarda genel hatlarıyla neleri sevdiğimi yazdım, tekrar etmekten kaçınıyorum. Ama mesela şunun şurasında 8-10 mil ötedeki Kos bile insana başka bir anlayışa, hayat üslubuna gittiğini hissettiriyor. Ki Kos diğer iki adaya oranla çok daha turistik ve büyük. Daha büyük oteller var, daha kalabalık. Ona rağmen farklılığı hissediyorsunuz. Kalimnos tarihi boyunca İtalyan etkisinde kaldığından olmalı yapı üslubuyla ayrışıyor. Kısa bir Vikipedia alıntısını buraya alıyorum. İtalyan etkisini daha iyi anlatacak; Peloponnesos'taki Epidauros'tan ge...