Yeni Giriş Notu: Bugün 4 Mayıs 2021 Salı. Aşağıdaki yazıyı yazdığımda Bodrum'a yakın zamanda yerleşmiş, buranın nimetlerini paylaşmayı seven biriydim. Yazıyı, insanların aklında hayatlarını değiştirme fikri varsa buna destek olmak amacıyla, naif duygularla, açık yüreklilikle yazmıştım. Aradan geçen zaman fikirlerimi değiştirdi maalesef. Çünkü Bodrum'a hayatını değiştirmek değil Bodrum'u değiştirmek isteyenler gelmeye başladı. Bu insanları sevmedim. Kıyıları, tepeleri, boş buldukları her araziyi betona çeviren insanlardan, buralara gelenlerden, Bodrum'un yapısını, kimliğini bozanlardan tiksindim.
Bu nedenle benim için artık Bodrum'da nereye yerleşilir diye bir konu yok. Bana nereye yerleşelim diye soranlara cevabım; Bodrum'a yerleşilmez. Bu kadar abur cubur kalabalıkla, burayı şehire çeviren, buranın halkına tepeden bakan, hazımsız, sonradan görme, Bodrum'u ve Ege'yi anlamayan, Halikarnas Balıkçısı'nı restoran sanan bu kitleyle bir arada olmak, tarafımdan önerilecek bir şey değil. Ben buradan kaçmanın yollarını ararken kimseye gelin demem. Bu nedenle ricam, yazının kalanını bu gözle, geçen sürede Bodrum'un olumsuz yöndeki değişimini bir de böyle okumanız (Hemen bir alt paragrafta 2015 yılındaki uyarım şimdi ne kadar hafif kalıyor).
_________________________________________
Giriş Notu: Bugün 2 Aralık 2015 Çarşamba. Dört yıl içinde Bodrum değişti. Benim de Bodrum'a bakışımda ve buraya gelmeyi düşünenlere yazdığım yazıların içeriğinde değişiklikler oldu. Buraya yerleşmek beş-altı yıl öncesine göre artık çok daha zor. Çünkü kalabalıklaşmaya başladı, iş yok ve konut fiyatları İstanbul'a yaklaştı. Kabaca, eskiden İstanbul'daki gelirin yarısıyla burada yaşanabilirken artık öyle değil. İstanbul'da kazandığınızın -iyimser yaklaşımla- %10 eksiğine yaşayabilirsiniz. Yani İstanbul'da ayda 3000 TL kazanıyorsanız burada eskiden ayda 1500 TL'ya geçinebilirken artık 2700 TL kazanmanız gerekiyor. Bu da pek mümkün değil çünkü iş yok. Son aylarda dağılan aileleri, geri dönenleri görüyorum. Buradan İstanbul'a iş yapabiliyorsanız sorun yok. Onun dışında ciddi sorunlar var. Bu uyarıyı yapmayı önemsiyorum çünkü o güzel zamanlar artık bitti. Bu yazımı da okumanızı öneririm; http://bodrumluhayat.blogspot.com.tr/2015/09/dayatmalar-alskanlklar-vazgecmeden-yeni.html
Bu girişten sonra artık yazıyı okumaya başlayabilirsiniz;
Bu yazı tamamen benim burada yaşarkenki gözlemlerimden çıkardığım notlarla yazıldı. Yazıyı yazdığım günden bu güne kadar dört buçuk yıl geçmiş. Bu süre içinde Bodrum değişti. Benim gözlemlerimde ve bu gözlemler sonucu yorumlarımda değişiklikler oldu. Belli bölgelere daha fazla zaman ayırabildim –mesela Mazı. Sonuçta elimdeki yeni görsel malzemeleri de ekleyerek yazıyı gözden geçirmek istedim. Aşağıdaki yazı belli noktalarını güncellediğim yazıdır.
Bodrum’a yerleşmek çok önemli bir karar. Bu karara varanların yapması gereken ikinci önemli iş nerede yaşayacaklarını seçmeleri. Zaten buraya yerleşmeye karar verdiklerine göre Bodrum ve çevresi hakkında bilgileri vardır diye düşünülebilir ama içinde yaşayınca iş başka. Ben de üç yıl yarı zamanlı Yalıkavak’ta yaşarken farklı mevsimlerde civar koyları gezip fikir edinmeye çalışmıştım. Yaz ve kış arasındaki mevsimsel farkların yanı sıra toplumsal, kültürel farklar da var. Kuzeye bakan koylar güneye bakanlara oranla çok daha fırtınalı ve soğuk bir kış geçiriyor ama yazın bunun karşılığını alıyor, bunaltıcı sıcaktan o kadar etkilenmiyorlar. Son dörtbuçuk yılını tamamiyle Bodrum’da geçiren biri olarak bazı ipuçları verebilirim. Ama bunların kişisel gözlemlere dayanan kişisel tercihler olduğunu ısrarla söylemeliyim. Bunlar benim doğrularım, benim tercihlerim. Benim pek hoşlanmadığım bir koy sizin için harika olabilir. Benim eğlence anlayışımla sizinki uymayabilir, dolayısıyla benim sıkıldığım ortam sizin aradığınız ortam olabilir. O yüzden bu konuya dikkat çekmek istiyorum.
Havalimanı yönünden Bodrum’a geldiğimizi düşünürsek Güllük’ü geçtikten sonra Güvercinlik var. Güvercinlik hem havalimanına (yaklaşık 10 km) hem Bodrum’a (yaklaşık 20 km) yakın bir koy. Sahil şeridi dar. Koyun sağ tarafı yerleşime açılmadığı için oldukça yeşil. Sahilde birkaç balıkçı lokantası, kahve, çay bahçesi var. Sık gittiğim bir yer değil çünkü konumu itibariyle havalimanından Bodrum’a gelirken veya giderken geçtiğim bir yer ve her iki halde de yetişmem gerekiyor. 90’lı yılların ortasından itibaren balık çiftliklerinden çok çeken bu bölgede deniz kirliliği yaşanıyordu. Yeni düzenlemelerle çiftlikler ya söküldü ya açığı alındı, bu da denizi düzeltti deniyor. Yol kotundan aşağıda kalan, gizlenmiş Güvercinliğin sahili sevimli. Ama kışın yaşanır mı derseniz, bence yaşanmaz. Kimsecikler yok. Bir bilgi; acil müdahale –yani 112- ambulans istasyonlarından biri Güvercinlik’te. Geçtiğimiz yaz sonunda lakabının “Kirli Hasan” olduğunu bildiğim balıkçı Hasan’da yemek yemiştik ve memnun kalmıştık.
Uzun süren kavşak ve altyapı çalışması nedeniyle geçen sene (yazının bu bölümü 2011’de yazılmıştı) yaşayanların burnundan gelen Torba’da çalışmalar bitti. Bence Torba girişindeki palmiyeleri kesmeyi gerektirecek bir kavşak tasarımına hiç ihtiyaç yoktu. Sadece ışık koysalardı çözülür gibiydi ama belki ileride Bodrum’un büyükşehir statüsüne geleceğini düşünenler alt geçitli bir kavşak yaptılar. Havalimanından gelen Havaş otobüsleri yazın nerede duracaklar bilmiyorum. Yer bırakmadılar. Torba benim gençliğimde çok sevimli bir köydü. Kaçınılmaz olarak orası da büyüdü. Sahil tatil köyü ve otellerle kaplandı. Arada butik oteller de var ve epey zevkliler. Belli bir gelir grubunun üstündekilerin tatil için seçtiği Torba’ya yerleşen İstanbullular, Ankaralılar Bodrum’a 70’li yıllarda gelen ilk Bodrum aşıkları. Denizine boşaltılan kanalizasyon ile her yaz başı gündeme gelen Torba sadece yazın gidilecek, kışın hiç kalınmayacak bir yer. Halbuki Bodrum’a 10 dakikalık mesafede oluşu bir avantaj olmalıydı, ama her nedense olamamış. Dükkanlar kapalı, kışın servis veren bir ya da iki restoranı var galiba . Son haber; Bodrum’daki otogar kaldırılacak ve Torba kavşağının karşısına, yani Kızılağaç tarafına gidecek. Bu epeydir var olan bir proje, kazma ne zaman vurulacak bilmiyorum. Bu o bölgeye epey hareket getirecek demektir.
Torba sapağından sağa Türkbükü, Yalıkavak istikametine sapmadan doğru devam ederseniz o meşhur Yokuşbaşı’na gelir ve Bodrum’un bence müthiş manzarasıyla karşılaşırsınız. Kale, Karaada, Kos ve Ege ile birlikte bembeyaz Bodrum’u tüm haşmetiyle görürsünüz. Geçtiğimiz yıl Yokuşbaşı’ndaki mezbelelik kaldırıldı da manzara iyice ortaya çıktı.
Bodrum’un yazı ile kışının bu kadar farklı olabileceğine yaşamadan inanmazdım. Yazın ne kadar abur cubur insan varsa kışın o kadar düzgün bir kitlesi var. Yaz karambolünün yanında kışının sakinliği ve düzeni, yaşamak için ideal bir yer olduğunu gösteriyor. Bu blogda bazen Bodrum’un kış hayatını anlatıyorum. O nedenle bu yazıda detaya girmiyor, Bodrum’un içinde nerede yaşanır onun ipuçlarını vermeye çalışıyorum. Eğer yaz/kış Bodrum’un içinde yaşanacaksa önerim başka, benim gibi yazın Yalıkavak gibi koylardan birinde, kışın ise Bodrum’un içinde yaşayacaklar içinse başka olacak (Bu yazıyı yazarken durum buydu ama artık ben de sadece Bodrum’un içinde yaşıyorum). Benimki pek rastlanan bir durum değil, onun için yaz/kış aynı evde oturulacağını gözönüne alarak iki öneride bulunabilirim. Ya sağ tarafta orduevinin arkasında Bardakçı-Gümbet arasında, ya da Bodrum’un sol tarafında, yeni cruise iskelesine doğru olan Paşatarlası-Kumbahçe-İçmeler bölgesinde oturulmalı. Bu iki bölge de hem sakin hem çok çabuk Bodrum’un içine dalınabilecek mesafedeler. Aklıma gelmişken; Bodrum’da koyları gezmek için arabanız varsa iyi olur. Minibüslerle yazın sıcağında oralara gitmek, gelmek çok kolay değil. Ama eğer yaz/kış Bodrum’un içinde yaşayacak ve bu saydığım bölgelerde otaracaksanız araba olmazsa mutlaka bir scutter sahibi olmalısınız. Araba koylara gitmek, scutter şehir içi için ideal. Benim arabam var ama şehir içinde genellikle bisikleti tercih ediyorum. Sadece yazın aşırı sıcağında ve kışın fırtınasında merkezde arabayı kullanıyorum. Evim ile ofisimin arası yaklaşık 4,5 km ve düz bir güzergah. O yüzden bisiklet şahane bir seçenek.
Yaz aylarında Bodrum’un içi kalabalık ve gürültülü. Ama Halikarnas tarafı –yani Barlar Sokağı, Azmakbaşı yönü tahammül edilmez derecede gürültülü. Gelen turist kalitesi marina bölgesiyle kıyaslanacak gibi değil. Halikarnas Disco zaten başlı başına günrültülü bela. Hem kalitesizliğiyle, hem gürültüsüyle, hem dekorasyonuyla, hem üslubuyla ve görgüsüzlüğüyle... Benim görüşüme göre Bodrum’a hiç yakışmayan bir yer. Belki Bodrum hakkettiği konuma tekrar gelebilirse o zaman barınamaz. Bu yetmezmiş gibi yazları Katamaran ve Diamond adında iki tekne türüyor. Bunlar yüzer gürültü makinesi gibiler. Gece yarısı başlayıp sabahın ilk ışıklarına kadar Bodrum’lulara rahat, huzur vermiyorlar. Dünyanın hiç bir yerinde böyle vahşi gürültüyle eğlenip onbinlerce insanı rahatsız eden düzen yok. Buna kim nasıl engel olacak bilmiyorum. Mevzuat hazretlerindeki bir açıktan faydalanıp Bodrum’u kendi mekanları gibi kullanıyorlar. Benim evimin olduğu bölgeye sesleri gelmiyor ancak özellikle Kumbahçe, Paşatarlası tarafında yaşayan sakinler gece uyuyamamaktan şikayetçi.
Kumbahçe –ki eski adıyla Girit Mahallesi- bence Bodrum’un en kişilikli bölgesi. Dar sokakların, beyaz badanalı eski evlerin sık bulunduğu bu bölgenin maalesef yazı ile kışı farklı. Kışın gerçek bir cennet. Yazınsa anlattığım nedenlerden dolayı durum vahim. Ancak iyi bazı gelişmeler de yok değil. Bu yazıyı yazdığım 2011 Nisan ayından sonra o bölgedeki işletmelerde belirgin bir değişim başladı. O ucuz İngiliz barları birer birer kapanıyor. Yerlerine daha nitelikli mekanlar açılıyor ve bu da olumlu yönde bir dönüşüme yol açıyor. Bir iki yıla kadar bölgenin daha da iyi olacağını tahmin ediyorum. Bu arada belediyenin geçtiğimiz kış (2013 kışı) bölgede gerçekleştirdiği alt ve üst yapı faaliyetleri Kumbahçe’nin görünümünü de çok daha iyi hale getirdi.
Marinanın arkası –ki benim oturduğum bölge yaz kış yaşamak için uygun ama asıl kış için mükemmel. Beş dakika içinde yürüyerek marinaya, 10 dakikada belediyeye, 15 dakikada kaleye, meydana ulaşılabiliyor. En iyi restoran ve kafeler bu bölgede. Üstelik yaz kış sakin. Tek problemi, yazın denize olan mesafesi. Çünkü deniz burnunun dibinde ama orada marina var. Ancak Bardakçı’ya ya da Kumbahçe’ye, İçmeler’e gitmek gerek. Şimdi artık ofisim Kumbahçe-İçmeler arasında olduğundan sabahları ofisin arkasından denize girebiliyorum. Pırıl pırıl, masmavi denizimiz var.
Bodrum’dan sağ tarafa Bardakçı’ya gelince sahildeki otellerden ya da aralarındaki açıklıktan denize girebilirsiniz. Üstelik deniz çok temiz. Zeki Müren zamanındaki Bardakçı ile alakası yok tabii ama Bodrum’un dibinde bu deniz iyi birşey. Bardakçı’dan devam edince Gümbet var ki direkt gözünüzü kapayıp devam edin. Gümbet bence “yok hükmünde” bir bölge. Kış için fena değil, Bodrum’a yakın falan. Ama yazın dayanılmaz bir yer. En kötüsünden İngiliz, İskoç turistler orada. Her taraftan yemek ve kızartma kokuları geliyor. Sahilden gelmesi gereken rüzgar binalar nedeniyle içeri giremez ve asfaltın sıcağı yüzünüze çarparken body çalışmış dövmeli bir İngiliz de omzunuza çarpıyor. Hem de denizin kötüsü burada. Bir kere girmiştim, gözüme inanamadım. Kumburgaz gibi bir su, akıl almaz. Sadece Bitez’e doğru olan bölgesinin denizi farklı ama orada da siteler ve oteller var.
Geçtik ve Bitez’e geldik. Bence yaz/kış yaşamak için iyi bir bölge. Hem yazın deniz işinizi çözersiniz hem kışın Bodrum’a yakınsınız. Ama kışın Torba kadar olmasa da sahil bölümü epey sakin. Bitez çok yeşil bir bölge. Bağarası (bu isimden ne çok var, bir tane Foça’da, bir tane Fethiye’de biliyorum) denilen gizli cennet de burada. Bitez sahili yazın tabii kalabalık ama baharda çok sevimli. Özellikle brunch yapılan üç dört mekan var ki kışın ben de bazen gidiyor, sahilde kış güneşiyle ısınıyorum. Camisi, çarşısı, çok sayıda oteli ve restoranıyla iyi bir yer işte... Aktur ve buranın plajları, Sarnıç gibi tesisler de Bitez’e hareketlilik katıyor. Tepelerde oturursanız manzaranız çok güzel olacak. Hatta bazı açılar var ki Toscana’yı andırır. Hala mandalina bahçelerinin kaldığı bir iki bölgeden biridir, diğerleri de Ortakent ve biraz da Yalıkavak.
Bitez’den sonra Ortakent ve Yahşi var. Ortakent bahar ve kış aylarında bence müthiş. Yemyeşil... Beldenin ta içinde dönümlerce mandalina bahçeleri var. Bakımlı evler, bakımlı bahçeler başka bir hava veriyor. Bu yılki (2011) sel felaketi maalesef fena vurdu. Parke taşlı yollar allak bullak oldu. Şu sıralar Gazze görünümündeki Ortakent umarım yaza kadar hazırlanır. (Yazının yazıldığı tarihten sonra gecikmeli de olsa o yaz Ortakent yaralarını sardı. Şimdi bir problem yok). Üniversitenin Güzel Sanatlar kampüsü burada, bu da kış ayları için bir hareket demek. Öğrencilerin çoğu bu beldede kalıyorlar. Yazın açık oteller kışın uygun fiyata bir çeşit yurt görevi görüyor diye duydum. Sahilde birkaç restoran biliyorum. İçlerinden Gebora, Palavra en bilinenleri. Fotoğrafta göreceğiniz, betondan yarım daire biçimindeki platform hangi aklın işidir bilinmez. Yaz sıcağında güneş olanca şiddetiyle ısıtırken beton zemin, ısıyı yansıtarak alttan destek oluyor. 5 dakika durursanız ya buharlaşırsınız ya güneş çarpar. O platform nedir hiç anlamadım. Belki yaz gecelerinde etkinlik falan yapılıyordur diye iyi niyetle bir tahminde bulunuyorum.
Yahşi uzun kumsalıyla Ortakent’in bir devamı aslında. Bodrum’un en bilinen plajı buralar. Gençliğimin meşhur deve plajı buradaydı, şimdi dediğim gibi adı Camel Beach. Günlük tekne turları buraya gelirdi ve bir tane derme çatma restorandan başka birşey yoktu. O kadar bakir ve harika bir kumsaldı. Şimdi aşağıdaki resimde gördüğünüz büyük iskeleli yerden söz ediyorum. Peş peşe gelen dümbelekli tur tekneleri avaz avaz bağırıyor ve siz orada dinleniyorsunuz (!). Bence Yahşi’de sahil kesiminde kışın kesinlikle oturulmaz. Yazın da ne o gürültüye ne denize girilmez.
Yahşi’den Turgutreis yönüne giderken akvaryum denilen olağanüstü deniziyle Bağla geliyor. Bodrum yarımadasınan güzelim denizi aslında Ortakent, Bağla, Karaincir ve Akyarlar’da. Bu küçük beldeler de birbiri ardına koylarda sıralanıyor. Saydığım son üçü tamamen yazlık yerler.
Akyarlar’da yarımadanın en iyi balıkçılarından Mehtap açık. Ama onun dışında bu bölgede restoran yok sayılır. Karaincir’de geçen yaz açılan Migros bile sezon bitiminde kapıyor. Eğer çok çok sakin bir hayat istiyor, kışın lodos fırtınasında kesilen elektrik, telefon, internet sizin işinize gücünüze engel olmayacaksa, restoranlarla işim yok diyorsanız, ayda bir Bodrum’a insem bana yeter diyorsanız o zaman buralarda oturabilirsiniz. Ama bari Akyarlar’ı tercih edin. Hiç olmazsa Turgutreis 9 km. Yazın orta direğin tatil bölgeleri genellikle bu bölgeler. Devre mülk sisteminin yaygın olduğu özellikle Akçabük ve Akyarlar, yeme içme fiyatlarının Bodrum’a, Türkbükü veya Yalıkavak’a göre daha makul olduğu yerler. Yukarıda da değindiğim gibi başta Bağla ve Akyarlar olmak üzere deniz bambaşka.
Sıradaki belde Turgutreis. Çok büyüyen Turgutreis küçük bir Bodrum oldu. Marina buranın kalitesini yükseltti. Eskiden gelen ucuzcu İngiliz sayısı azaldı. Turgutreis bir emekli ve ikinci ev cenneti. Dolayısıyla kışın da bir hareket oluyor. Cumartesi günleri kurulan pazarı Kos’lu komşuların da akınına uğruyor. Marina olumlu oldu dedim ama konut yapısı itibariyle durum o kadar iyi değil. Kalitesiz konut çoğunlukta. Mimari deseniz karmakarışık. Dağ taş ev doldu. Yazın altyapısı sorun çıkarıyor. Kışın da yaşanabilir. Zaten yaz kış canlıdır. Bu arada Migros’un arkasındaki sokaklar balıkçı meyhaneleriyle doldu çok da iyi oldu. Eskiden Turgutreis’te balık yiyecek yer bulamazdık, olan da kötüydü. Burada oturanlar Akyarlar’a, yol üstündeki Fener’e giderlerdi. Şimdi on taneye yakın balıkçı saydım. Geçenlerde Ara Sokak adındaki balıkçıya gittik, gayet memnun kaldık.
Turgutreis’ten sonra önce Kadıkalesi geliyor. Kayda değer bir yönü yok. Babylon Oteli biraz ses ve hareket getirmiş. Kışın insana rastlamak zor. Site site site... yazlık bir bölge. Kadıkalesi’nden sonra Gümüşlük geliyor. 15-20 yıl öncesi müthiş bir köydü. O kadar bozulmasına rağmen hala kişilikli. Myndos antik kenti olan Gümüşlük’te bir yandan arkeolojik kazı sessiz sedasız sürüyor. Eylül ve ekim ayları havasıyla, sakinliğiyle benim de ara ara kaçıp bir kahve içip dönmek için o yolu göze aldığım bir yer Gümüşlük. Bodrum’da kötü balık veya kazık yemek istiyorsanız buraya gidebilirsiniz. Ve her yıl binlerce insan bu kazığı yemeye geliyor. Dönünce herhalde kimselere anlatmıyorlar ki yıllar içinde gelen sayısı azalmıyor. Mimoza’yı ayrı tutuyorum. Çünkü Mimoza bence gereksiz pahalı ama hiç olmazsa kaliteli. Girişteki Aquarium da iyidir. Onun dışında hiç bir mekanda yemem, yediğim kazıkları ve kötü yemekleri unutmadım. Bu yaz gittiğim Club Gümüşlük de benden sınıfta kaldı. Bodrum’da en kötü servis aldığım yerlerin başında gelir. Ama tepedeki Limon’u tamamen ayırıyorum. İnce zevkin, düşünülmüş detayların ürünü bu mekan her yıl yüzölçümü büyümesine rağmen kalitesini sürdürüyor. Özel yemekleri, genç ve sevimli personeli, sempatik işletmecileri, güzel müziği ve de tabii şahane gün batımıyla çok özel bir yer. Ben sezonun ilk iki ayı ve kapanmasına bir ay kala gidiyorum. Çünkü temmuz ve ağustos aylarında Nişantaşı / Bebek / İstinye Park diye tanımladığım insan tipleri geliyor ve rahatsız oluyorum. Onlardan kaçmışken buraya gelip buranın havasını bozmalarını görmek iyi gelmiyor. Ya da kıymeti kendinden menkul yazar / çizer / sinemacı / gazeteci tayfası. Ne kadar mühim (!) olduklarını herkese gösterme çabalarını izlemek, onlarla aynı mekanda olmak istemediğimden o iki ay hiç uğramıyorum. Limon hem Gümüşlük hem Bodrum’un yüz akı. Ha unutmadan; Gümüşlük’te kışın yaşamak biraz zor. Orası da çok izole. Ama ben yazarım ve yeni romanım için böyle bir yer istiyorum derseniz başka.
Gümüşlük’ten sonra Yalıkavak var. Bodrum’a yerleşmemi hazırlayan gözde yerim. Yalıkavak ile ilgil daha çok şey yazacağımdan şimdi kısa geçiyorum (Yazının bundan sonraki bölümü 2011 yılındaki düşüncelerim. Sonrası için notlarımı ekledim). Yalıkavak Bodrum’un tam kuzeyinde, kuzey rüzgarlarına açık, kuru havası olan görece serin bir yer. Benim yaz boyunca 10-15 gün dışında klima açamadan yaşayabileceğim tek yer herhalde. Bodrum’da mayıs ayında geceleri klima açmadan uyuyamazken Yalıkavak’ta sadece ağustos ayının bir bölümünde klima açıyorum. Olağandışı manzarası, kötü işletilen ama sevimli marinası, halka açık plajlarıyla Yalıkavak oldukça büyük bir yerleşim. Her sefanın bir cefası olur misali, kuzeye açık olduğu için hep rüzgarlı. Bu da sakin ve düz deniz sevenler için uygun bir bölge olmadığı anlamına geliyor. Ancak Küdür, Tilkicik ya da Frenk Azmağı denen diğer koyları daha kapalı ve nispeten sakin. Eğer benim gibi yazın de evinizde işini yaptığınız için saat 8’de kalkıyorsanız, yüzünüzü denizde yıkıyorsanız dalga sorun olmuyor çünkü o saatte deniz düz. Çok kişilikli, sevimli çarşısı, sahildeki balıkçı meyhaneleri, çay bahçeleri, barlarıyla Yalıkavak yazın çok canlı ama -ağustos dışında- tahammül edilmez kalabalığı olmayan bir bölge. Kışın yaşanır mı derseniz evet derim. Ama şöyle; sakinlik seviyorsanız. Mesela Gümüşlük için yaşanmaz dedim. Çünkü banka şubesi bile yok galiba. Ya da çok uzakta. Yalıkavak öyle değil. Kışın açık çarşısı, bakkalları, marketleri, balıkçıları, bankaları, meyhaneleri, barları, köftecisi, kebapçısı... Perşembe günleri kurulan pazarıyla yaşayan bir belde. Tabii ki sakin.
Şimdi gelelim Yalıkavak ile ilgili bugünkü düşüncelerime. Aradan ikibuçuk yıl geçti ve ben Yalıkavak’tan kaçtım. Detaylarını şu linkteki yazımda bulabilirsiniz (http://bodrumluhayat.blogspot.com/2013/08/kapatyoruz-istikamet-bodrum.html). Görgüsüz para geldiği yeri mahvediyor. Yalıkavak’ta bunu yaşadım. O eski marinayı alan Azeri iş adamı yerine Palmarina denilen, Türkiye’nin önemli mimarlarından Emre Arolat’ın katkılarıyla bence tam bir görgüsüzlük abidesi yaptırdı. Bir marina değil, içine tekne giren AVM yaptılar. Böyle bir yapı beraberinde onu kullananları da getirecekti tabii ki. Kara para aklayan Rus mafyası geldi dendi, bizim yerli mafya geldi dendi, o dendi bu dendi. Sonunda benim evin önünde Ferrari’ler ,Q7 cipler cirit atmaya başladı. Onları kullanan kitle benim hiç haz etmediğim kitle olduğu için onlar gelince ben kaçtım. Böylece Yalıkavak günlerimi bitirdim. Şimdi bu debdebeyi, gürültülü eğlence mekanlarını, adam başı 300-400 TL hesap ödenen Sait, Nusret gibi mekanları, bin liraya viski açılan Bilyoner gibi kulüpleri seviyorsanız bence yeni Yalıkavak tam size göre.
Tabii okulların açılmasıyla bu kitle el ayak çekiyor, Yalıkavak eski haline dönüyor gibi. Geçenlerde –yani Kasım ayının başında- gittiğimde eski haline benzer halini gördüm. Ama yine de yazın yaşadıklarının izi kalmış. Bir kere ruhunu satmış, artık eskisi gibi olması mümkün değil.
Yalıkavak’tan sonra Gündoğan geliyor. Eski adıyla Farilya olan Gündoğan’a nedense bir türlü ısınamadım. Sahili biraz Bitez’i andırıyor. Daha kapalı bir koy. Çok site var (unutmadan, Gümüşlük Yalıkavak arasında da siteler insanın üstüne üstüne geliyor). Bende hep sıkış tıkışlık duygusu uyandıran bir yer. Bu kalabalığa karşın kışın pek yaşamayan bir bölge. Yani Yalıkavak gibi değil. Orada yaşayanlar Terzi Mustafa’yı anlatırlardı. İki kere gittim bir daha gitmem. Hele yazın... garson bulmam mümkün değil. Buldun, su sıcak, rakı sıcak, buz yok. Balık kötü pişmiş. Ama birkaç butik tarzında iyi otel olduğunu biliyorum. Giden arkadaşlarım memnun kalmışlardı. Bunlardan biri de Costa Farilya. Sahibini kış aylarında Zazu’da görüyorum, neşeli biri. Bu da otelinin iyi olduğuna işaret. Suratsız insandan iyi işletmeci olmuyor, bunu yaşayarak öğrendim. Gündoğan’ın fanatikleri vardır. Aslında her koyun kendine özgü çok seveni var. Ben Gündoğan’ı sevemedim dediğimde bana kızarlar ama yazının başında dediğim gibi, bunlar benim gözlemlerim, zevklerim. Ben ısınamadım Gündoğan’a. Bu kötü bir yer olduğu anlamına gelmez tabii ki. Dedim ya, seveni başka bir yere gitmeyi aklından bile geçirmez. Ama hakkını vereyim, mesela deniz çok iyidir, mavi bayraklıdır. Gündoğan koyu “U” harfine benzer, Yalıkavak hilal gibidir. Yani biri dar diğgeri geniştir. Ama Gündoğan’ın denizi daha iyidir.
Gündoğan’ı geçtikten sonra asıl felaket geliyor. Sonradan takılan ismiyle Göltürkbükü, bizim gibi eskilerin deyişiyle Türkbükü ve Gölköy. Türkbükü çok garip bir yer. Yazın insanlar altalta üstüste. Kışın ise girişteki restoran Miam’ın sonrasında sokak lambalarının bile kapatıldığı, sadece köpeklerin yaşadığı bir yer. Aradaki fark inanılmaz. Gündüz insan gece kurt adam misali. Türkübükü’nün neyini anlatayım ki? Zaten bilmeyen yok. Paparazziler, peşlerinden koştukları acayip insanlar... El değiştiren paranın sahipleri kendi zevklerini ve hayat tarzlarını buraya taşıyorlar. Bir dönemin batık bankacıları, hortumcular. Kendine sanatçı diyen takım. Televizyonların magazin kanalizasyonunun lağımı buraya dökülüyor. Son yıllarda yapılan ve elde patlayan, tutmayan otel yatırımları (bkz. Kuum), residence yatırımları burayı iyice bozdu. Şu kadarını söyliyeyim, beş yıldır dört kez Türkbükü’ne gittim. Bunların ikisi iş içindi. Biri bir ziyaret, biri de yıkılan iskelelerden sonra ne olduğunu görmek için. Gölköy ise Türkbükü’ne oranla çok daha sahici. Oranın da sıkıntısı eskiden sabaha kadar gürültü yayan Havana’ydı. Geçen yaz gürültü yasağı olunca Havana’da iş bitti. Bakın yazın Bodrum’un içindeki özellikle Halikarnas Disco bölgesi, Gümbet ve Türkbükü dışında böyle vahşi gece hayatı, çevreyi umursamayan, saygısız gürültülü eğlence biçimi yok.
Yazının burasında bir saptama yapmak istiyorum. Yazıyı yazdığım 2011 yılından sonraki yaz da değişen bir şey olmadı ama bu yaz (yani 2013 yazı) biraz önce anlattığım Yalıkavak ve Palmarina, Türkbükü’nün havasını söndürdü. Eski hali kalmadı. Yarın başka bir şey yapılır, Yalıkavak’ın da havası bitebilir. Ki eskiden Yalıkavak ön plandaydı Türkbükü köydü. Sonra o patladı diğeri söndü. Yarın başkası patlar, bu böyle sürer. Düşünün ki Türkbükü’nün en canlı mekanı olan Ship-a-hoy bu sezon çok erken kapattı. Çünkü kimseler kalmadı.
Gölköy’den sonra tekrar Torba’ya geliniyor ve yarımada tamamlanıyor. Torba sapağından sağa değil de sola saparsanız Yalıçiftlik ve Mazı var. Yalıçiftlik arada büyük otellerin ve tatil köylerinin olduğu, farklı bir tatil anlayışının sunulduğu bir bölge. Denizi Gökova’nın tam başladığı yerde ve şahane. Tabii kışın otel bekçileri ve seminer, toplantı gibi etkinlikler için açık otel misafirleri dışında kimseler yok. Mazı ise hala eski Bodrum. Asıl Mazı yukarıda. Yani köy yukarıya kurulmuş. Zamanında korsanlardan korunmak için denizden görülmeyen, gizli bir köydür. Aşağıda yalısı denilen sahil bölümü de tam bir köy işte. Tesis falan yok. Daha doğrusu bizim tesis derken anladığımız anlamda tesis yok. Yoksa küçük birkaç pansiyon ile motel arası yerler var. Ben yazın değil ama ilk ve son baharlarda gitmeyi seviyorum. Zaten sakin olan Mazı iyice sakin oluyor. Günü birlik gidip dönüyorum. Eskiden Bodrum’da oturan biri için o yolu yapmak pek cazip değildi çünkü yol berbattı. Şimdi artık yapıldı, yarım saatte ulaşabiliyorsunuz. Tekne ile gezenler içinse harika bir uğrak yeri.
Sonuç; Bodrum’da hayat Bodrum’un içinde geçiyor. Yazın ise koylar çok cazip. Yukarıda yazdıklarım -dediğim gibi- benim kişisel gözlemlerimin ve zevkimin sonucunda, hayat tarzıma göre verdiğim bilgiler. Herkesin Bodrum’u başka başka. Ben işimi de Bodrum’da ofiste, bilgisayarımın başında yapıyor, ayda bir veya duruma göre iki ayda bir İstanbul’a giderek yürütüyorum. Buraya yerleşince ne iş yapılacağı bambaşka bir yazı konusu. Ama eğer buralara yerleşmek düşünülüyorsa, karar vermeden önce gelip biraz inceleyip, araştırmak gerekiyor. Ve ev alacaklar ya da kiralayacaklar için bir not; bu işleri kasım-mart arası bitirmeye bakın. Sonra fiyatlar yükseliyor.
Bazı notları eklemek istiyorum;- Bodrum özellikle bu kış çok doldu. Artık kasım-mart arası ev işinizi halledin, sonra fiyatlar artıyor diye yazmamın anlamı kalmadı. Fiyatlar sürekli ve hızla artıyor.- Bir de rica; lütfen burada yazdıklarım dışında, benden özel olarak kendi planlarınız ile ilgili yorumda bulunmamı beklemeyin, bu konularda bana mail göndermeyin. Takdir edersiniz ki bunlara ayıracak zaman bulamam. Burada ne yazıyorsam, gördüklerimden, bildiklerimden çıkardığım kişisel yorumlardır. Lütfen böyle değerlendirin.
Çok güzel ve verimli bir sayfa hazırlamışsınız. Emeğiniz için teşekkür ederim. :)
YanıtlaSilBelgesel seyreder gibi okudum.
YanıtlaSilDün gece keşfettim bu güzel blogu.Hem uykusuz kaldım hem de iki arada bir derede kaldım ama yazılarla ve yönlendirmelerle nerede yaşamak istediğim iyice şekillendi kafamda.Bloga çok emek vermişsiniz,yeni yazıları heyecanla bekliyor olacağım.Teşekkürler...
YanıtlaSilÜstat merhaba,çok faydalı bir yazı olmuş.Ben hele kış olunca her gün hayal kurup yer araştırıyorum,bir taş ev yaptırmak yada almak istiyorum.Bitez,Ortakent;Torba favori yerlerim son zamanlarda dereköy ve Karakaya da gündemimde.
YanıtlaSilSiz oraya taşınıp kurtarmışsınız kendinizi.Darısı bizlerin başına. MERHABA.
Çok teşekkürler.. Sizin gibi yaşamak isteyenlere çok faydalı olduğunuzu bilmelisiniz..Yalıkavak ile biraz daha detaylı yazabilseydiniz müthiş olurdu..Sağlıkla keyifle kalın..
YanıtlaSilBlogda Yalıkavak ile ilgili daha detaylı yazılar var, "Yalıkavak" etiketinden bulabilirsiniz
Silbodruma yerleşmeyi düşünen biri olarak bolğunuz çok faydalı oldu. benim de kafamda bodrum merkez vardı, sayenizde iyice netleşti. emeğiniz içi teşekkürler
SilSerdar Bey,
YanıtlaSil10 güne kadar bende Bodruma(Türkbükü)taşınıyorum.Benim avantajımda nişanlımla birlikte gidiyor olmamız.İnşallah bizde sizin gibi huzurlu bir hayat kurabiliriz.
Vermiş olduğunuz bilgiler çok yararlı ve gerçekçi.
Paylaşımınız için çok teşekkürler.
Saygılarımla.
Serdar Bey sizin sayenizde bir Saat icerisinde tüm Bodrum Yarimadasini gezdik. Yaziniz cok mükemel olmus, cok tsk ederiz bilgilerinizi bizlerle paylastiginiz icin. BIzim yerlesme kararimiz Ortakent olacak galiba........sizin sayenizde. Almanyadan saygi ve selamlar.
YanıtlaSilBu yazıdan anlaşılan, Bodrum'da yaşanmaz...
YanıtlaSiltebrikler...
SilSerdar Bey,
SilÖnce gerçekten verdiğiniz çok değerli bilgiler için çok teşekkür ederim.
Biz Akyarlar tarafında uzun süre tatil yapabileceğimiz denizi güzel sakin bir site arayışı içerisindeyiz. Bize önerebileceğiniz bir site var mıdır acaba?
Vural Çekinmez
O taraflarda yeni yapılan çok site var, ancak hiç birinin içini görmedim, zaman geçirmedim. En iyisi gelip gezerek sizin görmeniz olacak.
SilSerdar Bey merhabalar..
YanıtlaSilTesadüfen dün keşfettim blogunuzu. Acaip keyif aldım yazdıklarınızı, paylaştıklarınızı ve yaptıklarınızı okudukça. Hatta sizden feyz alıp ben de bir blog oluşturdum hemen çok anlamasamda bu işlerden. Anlatmak istediğim şu ki aslında sıkıntılı bir günümde ilaç gibi geldiniz. Yazdıklarınızı bir roman tadında okudum.. Kendimi oralarda hissetim ve galiba bazı şeyleri çok ertelediğimin farkına vardım. Bundan böyle sıkı bir takipçiniz olacağım ve de kimbilir bir gün size komşu olup aynı mekanlarda bir iki tek atarız diye düşündüm. Herşey gönlünüzce olsun, sağlıkla, dostlukla kalın..
Bodrumu ilk defa gördügümde, seneler önce cok sevmisdim. Daha sonra bir iki defa otelde kaldim, o dönem her yerini gezemedim ama yinede hersey cok
YanıtlaSilgüzeldi. Sakli koylari, bunaltmayan sicagi, sirin bembayaz evleri ve hersabah heycanla uyanip gezdigim o güzel sahilleri. Bu sene ilk defa 3 hafta birden Bodrumda evde kaldim. Akil almaz bir güzellige sahip, günes yavas yavas dogarken denizin kokusunu icine cekip kahvalti malzemelerini alip evin yolunu tutmak yasadigim en güzel mutluluklarda bir tanesi. Bütün yazilarinizi okudum ve oraya yerlesmek icin her gün dahada iyi bir karar olacagina inaniyorum. Verdiginiz emek icin bende cok tesekkür ederim. Saglikla ve mutlulukla kalin.
merhaba,bloğunuz çok güzel,verdiğiniz bilgiler çok faydalı teşekkürler. Annem,kardeşim ve babam 65 yaşında onların yerleşmeye niyetleri var.Güney ege veya batı akdeniz civarı düşünüp bodrum dedik ama emin olamıyoruz. Hastane,uçak ulaşımı ve okul olanakları iyi olduğunu duyduk. biz mazı köyü olabilir diyoruz.Babamın bir yerde iş bulabileceğini düşünüyor,kardeşiminde okula gidip geleceğini planlıyoruz.Biz hataylıyız.Rüzgarı ve bunaltıcı sıcağı,kalabalığı sevmiyoruz. Mütevazi,basit,candan,iyi insanların oturduğu bakımlı bir köy yeri önerebilirmisiniz.Annemler dindar insanlar yani öyle içki,gece hayatı falan olmayan yerleşime ,sitelerin gasp edeceği veya ettiği bir yer olmasa harika olur.ben samimiyetinize ve bilginize güvenerek bunları sordum,ne olur kusuruma bakmayın ama o kadar çok ihtiyacımız varki önerinize anlatamam.Biz onlara kötü bir geçmişten sonra kalan ömürlerinde huzurlu ve mutlu bir hayat sürdürmek istiyoruz.Ne olur bizi tavsiyenizden mahrum bırakmayın.Çok teşekkür ederim.
YanıtlaSilMerhaba. Samimi düşüncelerimi paylaşmak isterim. Mazı dediğiniz gibi sakin bir köy. Ama biraz fazla sakin. Örneğin Mazı'nın sahili kışın kapalı, kimse yok. Yukarı Mazı'da oturmak gerekir. Orası da hastaneye uzak. Haritadan baktığınızda görebilirsiniz. Asfalt ama darca köy yolundan en az 50 km civarı bir mesafe olduğunu tahmin ediyorum. Anladığım kadarıyla, hayat görüşleri bakımından Bodrum'un içi anne babanız için hiç uygun değil. Size Yalıkavak'ın Geriş veya Gökçebel köylerini önerebilirim. Hem sakince hem Bodrum'a 17-18 km. Bir de Bodrum değil ama Gökova'daki Ören olabilir. Ancak hastanesi var mı bakmanız gerek. Yaz kış için ideal bir yer.
Silserdar bey,çok sağolun hemen cevap almak ne güzel,hemde bilen birinden,çok çok teşekkürler.Haddim olmayarak birşey daha rica etsem?Seferihisar da düşünüyorum ben bu citta slow/slow city uygulamaları modern ve yaşanılır olacak gibi geliyor.Ne dersiniz.Sevgi ve saygılar..
SilRica ederim. Seferihisar hakkında pek bilgim yok. Bir kere gitmişliğim var. Ana yoldaki çirkin yapılaşmayı görünce içeri girmeden kaçasım gelmişti ama sonra dayanamadım. Bu citta/slow meselesi bana pek inandırıcı gelmiyor. Fakat umarım ben yanılıyorumdur. Pazarında gezinmiştim, bizim Bodrum pazarı yanında lafı edilmez. Bu arada yine de merkezi çok sevimli. Muhtemelen yaşanabilir diye tahmin ediyorum.
Silmerhaba serdar bey tamda bu aralar bodrum gümüşlük beldesine yaz kış yerleşmek düşüncesiyle araştırma yaparken yazınızı okudum size çok teşekkür ederim kararımız sayenizde birazdaha netlişti yalnız sizden ricam Gümüşlük hakkında daha ayrıntılı bilgi verebilirmisiniz örneğin kiralık evi kolay olarak hangi aylarda bulurum ve bulacağım evin köy evimi olması gerekir ben hem denize yakın olsun hemde çarşıya pazara ve varsa hastaneye yakın olsun istiyorum ayrıca eşime gümüşlüğün çok sıcak olduğu söylenmiş ve sıcağı sevmediği için haklı olarak biraz korktu siz ne dersiniz :) sevgiler
SilMerhaba. Gümüşlük'te hiç yaşamadım, arkadaşlarım yaşıyor ama. Kışı çok ama çok sakindir. Bodrum, Turgutreis gibi hareketli değildir. Aradığınız kriterlerin hepsini bir arada bulamayacaktsınız çünkü mesela hastanesi yoktur. Bodrum'da hastaneler Ortakent ile Bodrum merkez arasındadır. Kiralıklar için ekim-mart arası iyi dönemdir. Bakımlı köy evi bulma ihtimaliniz daha azdır. Bodrum yazın sıcaktır. Haziran ortalaması 30, Temmuz 32-33, Ağustos 35-37 arasıdır. Yani sıcağı göze almak gerekir. Ama merkez dışındaki yerler esintilidir. Eğer Bodrum'a yerleşmeyi düşünüyorsanız mutlaka sonbahar ve kışın bir kaç kez gelip burayı, Gümüşlük'ü görmelisiniz. Belki Gümüşlük çok sakin gelecek daha farklı bir koya bakacaksınız.
SilMerhaba serdar bey bende oğlumla birlikte bodruma yerleşme kararı alan biriyim ....oğlumun okulu olduğu için bitezde ev almak istiyorum. Bu yazınızı sanırım 5-6 defa okudum:)))) kararsızlıkta var tabiki ....bodrumda yaşayan çok arkadaşım var....tabiki bu kararı onlara güvenerek almıcam....bitez ve bodrum konusunda banada fikir verirseniz çok sevinirim....şimdiden çokkkk teşekkürler....iyi akşamlar...
YanıtlaSilBitez benim senede bir bilemediniz iki kere gittiğim bir koy. Yani hiç yaşamadım, çok fazla fikir yürütemem. Sadece Bodrum'a yakınlığıyla ve nispeten korunan dokusuyla sevimli olduğunu söyleyebilirim. Yerleşme kararı için felip burada biraz zaman geçirmeniz, kalmanız lazım. Bodrum'un tam içinde yaşarsanız 9 ay rahat edersiniz ama yazın 3 ay rahatsız olursunuz. Bol şans...
Silmerhaba serdar bey yazınızdan çoketkilendim ailemle bodruma yerleşmeyi uzun zamandır düşünüyorduk ama benim ailem biraz yaşlı olduğu için hastaneye yakın olan yerler seçmeliyim diye düşünüyorum ben yaınıa istinaden havalimanına yakınlığı nedeniyle torbaya yerleşmeyi düşünüyorum ama en yakın hastanenin kaç km uzakta olduğunu bulamıyorum acaba bir bilginiz var mı...
YanıtlaSilMerhaba. Torba'ya en yakın hastane Devlet Hastanesi. Tahminen 8-10 km mesafededir. Bodrum için bu mesafe bir şey ifade etmez, 4-5 dakikada gidilir. Ancak Torba'nın kışı fazla sakindir. Açık bir kafe bulmak meseledir. Sadece havalimanına yakınlığına bakıp karar vermeyin. Mesela benim evim Bodrum'un içinde ve alana 36 km mesafede ve sadece yarım saat sürer. Torba'dan da 25 dakikadır. Yani mesafelerin katedilme sürelerini İstanbul gibi düşünmeyin. Size Bodrum'un Omurça, Yokuşbaşı'nın Cruise iskelesi yolu ve Kumbahçe'nin TMT taraflarına bakmanızı da öneririm. Hem direkt Torba yoluna bağlanır hem beş dakikada Bodrum'un tam içindesinizdir. Hastaneye 4-5 km mesadedir. Bol şans dilerim.
SilMerhaba Serdar bey,
YanıtlaSilBiz de eşimle Bodrum'a taşınmayı düşünüyoruz. Araştırınca Kızılağaç köyünün hem sakin hem de Bodrum'dan çok uzak olmadığını gördük. Siz ne dersiniz? Sevgiler.
Merhaba,
SilKızılağaç çok sakin ve güzel bir bölgedir. Asıl yerleşimi sahilden daha içeridedir. Eğer arsa alacaksanız ve üstüne kendiniz bir ev yapmayı düşünüyorsanız iyi bir seçim. Yine de kışı çok fazla sakindir diye uyarmak isterim. En iyisi gelip birkaç gün kalıp oraları incelemeniz olur.
Kizilagaci Bodrum`un disindan gelmis biri olarak yerlesmeyi hic tavsiye etmem. Esim,le yillar once(15 yil) bir yol kenari sanat ve Organik kahve actik. YErlilerinin rahatsizlik vermesinden 3 ay sonra kapattik. Bir tavsiyeyi Bodrum da yillardir yasayan biri olarak hatirlatmak isterim, Bodrum un yerlisi icin siz her zaman yabancisinizdir.Kucuk yerlere yerlesirken dikkat!!!!! 20 Senedir Bodrum`da yerlesigim ve arasira giderim. Yurt disinda calisip yasiyorum. Umarim bu bilgiler faydali olur.
SilSerdar Bey merhabalar,
YanıtlaSilOldukça keyif verici metinler ve fotoğraflarla dolu olan blogunuzu yeni keşfettim.Emeğinize sağlık.
Serdar Bey, size birkaç konu danışmak istiyorum.Acelem yok :) müsait olduğunuzda yorumlayabilirseniz çok memnun olurum.
Ben Bodrum'a yerleşmek niyetindeyim yalnız iş bulamama stresinden dolayı bir türlü adım atamıyorum.Yaz kış rahatlıkla iş bulabileceğim yerleşim bölgeleri nereleridir acaba?Bu konuda fikriniz var mı?
Not:Bodrumda iş olanaklarının güncel olarak yer aldığı bildiğiniz bir face twitter veya web sitesi varsa paylaşabilir misiniz lütfen.
Sevgiler.
Ne iş yaptığınızı bilmeden bir şey yazmam zor ama genel olarak söyliyebileceğim şey yaz-kış iş için merkez en uygunu. Sözünü ettiğiniz gibi bir site hiç bilmiyorum malesef.
SilSerdar Bey cevap için çok teşekkür ederim.Merkez derken Bodrum merkez mi Muğla merkez mi ? İş olarak belli bir uzmanlığım mevcut ancak daha basit işler yapmak istiyorum.Beynim ve ruhum yeterince yorgun çünkü.1 yılın sonunda da kendi işimi kurarım zaten.Çalışmayı geçinmek için istemiyorum.Bodrumda yaşamak için bütçe ayırdım.En azından 2 yıl için yeterli bütçe ayırabildim nihayet.Çalışmazsam depresyona girerim.Yalnızda yaşayacağım için mutlaka depresyona girerim:)
YanıtlaSilSevgiler.
Rica ederim. Merkez derken Bodrum merkezini kastediyordum.
SilMerhabalar,Nasılsınız?
Sil12 günlük bir tatil sonrası memlekete İsyanbul'a geri döndüm.Gayet mutsuz,sevimsiz,bol trafikli ve bol bol puslu bir hava var burada :(
Tatilde Bodrum Yarımadasını gezdim.En son 2000 ve 2001'de bu kadar detaylıca gezmiştim.Ve yine en son 2007 ve 2009 yıllarında o diyarlarda tatil yapabilmiştim. Bodrumda hemen hemen her beldede kanalizasyon kokusu var.Bunun nedeni nedir acaba? Arıtmaların denize verildiği noktalar mı buralar?Eğer öyleyse arıtmanın doğası gereği açık denize eriştirilmesi gerekmez mi?Açıkçası çok çok üzüldük bu koku durumlarına...Sırasıyla, Turgutreis-Kadıkalesi-Gümüşlük-Gündoğan-Bitez-Yalıkavak-Gümbet ...hafif bir rüzgar varsa koku yayılıyor;rüzgar yoksa sadece geçtiğiniz belli noktalarda lanet bir koku duyuyor insan.Bu konuda yorumunuz nedir acaba?
Ben Kızılağaç mevkine takılı kaldım:D Deniz manzarası yok ama Bodrum'a yakınlığı ve bakir kalışı nedenli ilgimi çekmeyi başardı.Yalnız köy merkezinde söylediğim kokunun en berbatı duyulabiliyordu maalesef.İleriye devam edince Yalıçiftlik ... Sağolsun Ağa Bey hemen bir koy satın alıvermiş...Devam ettiğimizde gördüğümüz başka bir manzara 2 koyun daha otellerce kapatıldığı manzarasıydı.Bu kadar itici bir şey olamaz.Vergini veriyorsun ama ülkenin koyundan denize giremiyorsun.
Bodrumda yapılaşma hat safhada bundan daha ilerisi ne olabilir diye düşündük ve dedik ki inşaat yüksekliği arttırılır:D ve kentsel dönüşüm başlar yakındır bence.Belediye kime ait bilemiyorum ama koku sorununu bir an evvel çözmeliler bence.Burada 20 milyon insan yaşıyor o kadar koku yok anlamsız bir durum bu...
Dip Not: Fotoğraflar Harika! Hangi mercek hangi makina :) Muhtemelen hüner ustadan ama sorayım dedim:D
Merhaba. Koku meselesi bu yarımadanın büyük sorunu. Nedeni çok basit aslında, yarımadanın tümünün nüfusu 130 bin ve her şey buna göre yapılmış, yazın ise nüfus milyonu geçiyor alt yapı kaldırmıyor. Eylül ayı ile birlikte koku bitiyor. Yapılaşmanın da sonuna gelmek üzereyiz, artık eskisi gibi çılgınca yapılaşma hızı bitti. İkinci konut talebi azalıyor diyorlar. Şimdi lüks konutlar revaçta. Eğim dışında Bodrum'de iki kata izin var, bazen eğim nedeniyle üç kata çıkabiliyorlar. Bunun üstüne çıkmama konusunda yerel halk da belediyeler de hem fikir. Bodrum'da bir belediye yok, yarımadada on belediye var ancak bundan sonra tek belediye olacak, Muğla büyükşehir statüsüne geçiyor. Merkez belediye DP'den ama CHP'ye geçti. Zaten CHP kökenli bir aileden geliyordu son seçimde CHP içi hesaplar yüzünden aday olamamış, kapıyı açan DP'den girip seçilmişti. Fotoğrafların çoğu iPhone ile çekildi. arada Linux'un küçük bir digital makinesi ile de çekilmiş kareler var. Teşekkür ederim.
SilÖncelikle cevap için çok teşekkür ederim.Ben arıtma olduğunu düşünmüştüm nedense...Çok iyimser gördüm kendimi:) Eylül 18'de geri döndüm maalesef koku vardı hala...Muhtemelen Eylül sonunu kastediyor olmalısınız.Birde şu yönü var işin Bodrum Kızılağaçta köyde yapılaşma denen bir şey yok ama genede koku hakim...Can sıkıcı...Bu ülke hepimizin sahip çıkmak lazım.Biz iyi bakacağız ki bizden sonraki kuşaklarda görebilsin bu güzellikleri.Ben İstanbul'un son bahçelerinde dalından meyve sebze yemiş biri olarak şimdiki çocuklara çok üzülüyorum:( Ümit ederim ki yeni yönetim koku meselesini çözsün çöp meselesini de çözsün tabi.Yalıçiftlikte ana cadde çöptü...Üstelik çöp kovaları olmasına rağmen...
SilBirde şunu merak ettim.Her yerde bim,diasa,tansas,migros vb mevcut.Bunların tümü 12 ay açık mı acaba?
Yanlış ifade etmiş olabilirim, beldelerin çoğunda arıtma sistemi var. Örneğin Yalıkavak'ın merkezinde galiba dört istasyon var ama yazın yetmiyor. Bodrum merkezinde kanalizasyon sistemi mevcut. Beldeler de yıllar içinde sisteme entegre olur diye umuyorum. Saydığınız mağazaların tümünün olduğu yerleri bilmiyorum ama benim kışın gezindiğim yerlerde Karaincir hariç hepsinde 12 ay açık.
SilCevap için teşekkür ederim.Sizi yordum:) kusuruma bakmayın.Görüşmek üzere,
SilGeçerken Uğrayan,
Rica ederim, bildiğim kadarıyla cevaplamaya çalıştım. Görüşmek üzere.
SilSerdar Bey, cok tesekkürler, Bodrum'u bu kadar net ve iyi bir anlatim ile sunmussunuz. Gercekten cok faydali bilgiler iceriyor. Bodrum'a yerlesmek isteyen herkesin okumasinda fayda görüyorum. Hic abartili olmayan bir gözlem. Saygilar,
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim...
SilSayin Serdar Benli saygilar emginiz icin cok cok tesekürler ederim size..
YanıtlaSilBen almanyada yasayan birisi olarak Bodrumda bir vila almayi düsünüyorum hem tatilimizi gecirmek hemde diger zamanlarda kiraya verebilmek amciyla.
Biraz özel oldu sorum ancak malesef kimselere güvenemiyoruz kötü bir denegimden sonra.. saygilar
Merhabalar.Yazınızı dün gece eşimle beraber okuduk,değerlendirdik.Bilgi ve tavsiyeleriniz için sonsuz teşekkürler.Bizde ailece bodrum sevdalısıyız(ailece derken,şimdilik çocuk yok)Belirttiğiniz gibi,bu tamamen bakış açısı ve kişisel yorumlarla alakalı.Herkezin bodrumu elbetteki ayrı.Sakinliği ve doğayı pek sevdiğimizden ötürü,sanırım bizde eşimle birlikte inşallah hayranı olduğumuz biteze yerleşmeyi istiyoruz.Sizde okuduğumuz kadarıyla, bitezin pekde fena bir yer olmadığını yazmışsınız.Teşekkürler.Umarım işlerimiz ve hayatımız doğru ilerlediği müddetçe,birgün bitezli olucaz.E bi akşam sizleride bi çaya bekleriz efenim:))
YanıtlaSilEn kısa zamanda buraya yerleşmenizi dilerim. Bitez çok iyi bir bölge, memnun kalırsınız. Ailenizin burada çoğalması bizleri de mutlu eder.
SilSaygilar. Yurtdisinda yasayan bir aileye tatil ve yatirim amacli nereyi tavsiye edersiniz ileriki zamanlarda yerlesmek istiyoruz. denegimli ve sicak bir kisilige sahip oldugunuzu düsünerekten tavsiyenizi ögrenmek isterdim. simdiden tesekkürler.
YanıtlaSilMerhaba. Tatil için Bodrum yarımadasını ve Datça'da Palamutbükü, Hayıt Bükü'nü öneririm. Yatırım konusuna gelince; bu beni biraz aşan bir konu. Emlak yatırımcıları ile görüşmeniz sağlıklı olur, ben bilmediğim konuda sizi yanlış yönlendirebilirim. Ben olsaydım nerede ev alırdım derseniz, Bodrum'un içi veya Konacık, Bitez civarında alırdım derim. Yalıkavak da gelişen -bana göre kötü yönde gelişen- bir belde. Ama emlak fiyatları artıyor.
SilSayin Serdar bey cevap icin bize zaman ayirdiginiz icin cok tesekür ederiz. Biz gündogandan bir haftaligina bu yaz icin bir Vila kiraladik ilk defa Bodrumun havasini alacagiz. Nasip olursa yazilarinizdan yola cikarak bir gezinti yapabiliriz insallah. Antalya ve cevresine kac kere gitmemize ragmen pek isinamadik:))
SilFethiye de kiralık ve satılık konusunda çok kaliteli hizmet veren bir kuruluşu size sunmak istiyorum personeli gerçekten çok ilgili www.sahrangroup.com kiralık departmanından Kerem bey çok yardımcı oldu buradan tekrar teşekkür ediyorum.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilmerhaba. bu konu çok detaylı araştırma yapmayı gerektiren bir konu. bana ne iş yapalım sorusu çok soruluyor. keşke sihirli bir cevabım olsaydı. bu sorular karşısında şu yazıyı yazmıştım; http://bodrumluhayat.blogspot.com/2013/03/bodrumda-ne-is-yaparm.html
Silbol şans dilerim...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
SilÇocuklu/çocuksuz gibi bir ayrımı hiç düşünmedim. Bodrum'un her yeri uygun.
SilMerhaba Serdar Bey,
YanıtlaSilTurgutreis hakkında biraz daha bilgi verebilirmisiniz. Özellikle kış ayları nasıldır? Diğer tatil beldeleri gibi yazın çok güzel ama kışın çekilmez bir yermi.. Bir de kiraların yüksek olduğu söyleniyor. İstanbul ile yarışıyor sanırım. Bir öğretmen olarak turgutreise yerleşme konusunda fikrinizi alabilirmiyim. Öğretmen olarak özellikle belirttim. Memur maaşıyla geçim nasıl olur acaba:)
Teşekkürler.
Turgutreis benim sık gittiğim bir yer değil, önümüzdeki dönemde annem oraya taşınacağı için daha sık gideceğimi tahmin ediyorum. Özellikle emekliler için uygun olduğunu biliyorum çünkü çok emekli görüyorum. Cumartesi günleri kurulan büyük pazarı, çok sayıda marketi, yeme içme mekanları, dispanserleri ve güzel de bir marinası var. Fiyatları her konuda Bodrum'dan aşağıdadır. Kışı da canlı sayılır çünkü yaz-kış yerleşeni çok arttı. Kiralar hakkında değerlendirme yapmam zor, kıstas neye göre bilmiyorum. Bodrum'dan ucuz, onu söyleyebilirim.
YanıtlaSilValla Helal olsun...
YanıtlaSilİyi akşamlar Serdar Bey. Size tek bir soru soracağım.. 33 yaşımdayım ve Bodrum merkeze taşınmak istiyorum. Aylık net gelirim 1500 TL olacak. 300-350 TL civarında da kiralık 1+0 bir daireye çıkacağım. Sizce bu paraya (1500 TL) Bodrum'da rahat geçinebilir miyim?
YanıtlaSilMerhaba. Bu tür para ile ilgili sorulara cevap vermek istemiyorum çünkü kişinin yaşam biçimiyle ilgili bir durum. Yani kişiye göre değişir, sizi yanıltmak istemem. Ama rahat bir geçinme olmayacak gibi geliyor. Sadece buranın kışının İstanbul'dan ucuz olduğunu söyleyebilirim.
Silmerhaba serdar bey , öncelikle emek vermiş olduğunuz aydınlatıcı blog için teşekkürler. Bodrum Gündoğan'da yaklaşık 6 senedir 15 er gün tatil yapıyoruz. Şimdi Bodrum Gündoğan'da bir iş imkanımız var ve İzmit'ten taşınmayı planlıyoruz. İki ufak çocuğumuz var , biri okula yeni başlayacak. Size göre kışın da insanın ruhunun daralmayacağı , sosyal hayatı aktif olan nelde olarak nereyi önerirsiniz ? Biliyorum önce birkaç ay belki de gelip denemek , sokak sokak gezmek gerekir ama tecrübeleriniz de bu konuda yol gösterici olacaktır. Bitez ve Bodrum Merkez diyorsunuz genelde , bahçesi olan müstakil bir ev tercih edeceğimizi düşünürsek hangi belde dersiniz ? denize yakınlık şart değil bu arada. Canlı bir site tercihtir örneğin..
YanıtlaSilÖncelikle Bitez'i ve şimdilerde yeni gelişen Konacık'ı öneririm. Konacık'ta ana yolun altında ve üstünde yeni yapılan siteler siziin için uygun olur sanıyorum. Bol şans dilerim.
YanıtlaSilMerhaba Serdar Bey,
YanıtlaSilİstanbulda 4 yaşında oğlu olan geliri ülke standardın üstünde olan bir aileyiz. Ancak İstanbuldaki yaşantımızda gelirimiz ne kadar artarsa, giderimizin de o denli arttığını görüyoruz. Çünkü şehir ve şehirdaşlar, insana tüketmekten başka bir imkan sunmuyor. Eşim ressam, ben profesyonel yöneticiyim, henüz yaşım genç olmasına rağmen ruhen çökmüş durumdayım. Geçen sene Türkbükünde yazlık aldık ve yaklaşık bir ay eşim, 15 gün kadar ben kaldım. Eşim, merkezde (özellikle marina bölgesinde) kiralık veya satın alınacak bir kışlık ve yazlık olarak da Türkbükündeki evi kullanarak yeni bir hayat kurmak istiyor. Tek düşüncem oğluma iyi bir eğitim ve iyi bir sosyal çevre sunabilmek, halihazırda İstanbul da en iyi okullardan birinde anaokuluna başlayacak. Bodrumda TED koleji olduğunu biliyorum. Ancak öğrenimden çok, eğitim ve sosyal çevre kafamı kurcalıyor. Bölgeyi iyi tanıyan biri olarak, size sorum oğlumuzun ileride sosyal açıdan eksik kalmayacağı bir sosyal ortam sunabilir miyiz. Özellikle genç bir çift olarak, belli eğitim ve kültür seviyesinde çocuklu aileleri kışın bulabilir miyiz? saygılar sunarım.
Merhaba. Öncelikle benim çocuğumun olmadığını söylemem gerek. Dolayısıyla buradaki okullar ve okula çocuğu giden aileler hakkında pek bilgi sahibi değilim. Marmara Koleji adında buranın daha eski ve hakkında iyi şeyler duyduğum bir okulu daha olduğunu da belirteyim. Sosyal çevre çok tartışmalı bir konu. Cebinde iPhone, elinde iPad ile avm'de bir araya gelip hamburger yiyen çocuklar da belli bir sosyal çevrenin çocuklarıdır ama bana göre hiç makbul değildir mesela. İstanbul'da kurgulanan hayat tarzının insanları burada sadece yazın var, kışın yoklar. O çevreyi sevmeyenler olarak, o çevreleden kaçtıığımız için buraya yerleşiyoruz zaten. Bir çocuğun buranın şartlarında, çok daha doğal gıdalarla, sağlıklı ve temiz bir çevrede yetişmesi, sosyal stüatüsü yüksek (kime göre?) insanların çocuklarıyla avm'de kızarmış patates yemesinden iyidir. Yani özetle, burasını İstanbul şartlarında düşünmeyin. Olmaması da gerek zaten.
Silyazı için teşekkürler,maalesef benim için de yozlaşmış bir yer bodrum,hatta kendi ülkemde,kendimi yabancı gibi hissettiğim,nadir yerlerden biri,ama çekicimi çekici........
YanıtlaSilMerhaba Serdar bey,
YanıtlaSilEşimle birlikte 1 yıl kadar sonra Bodruma yerleşmeyi düşünüyoruz.Ev yemekleri üzerine küçük bir dükkan açmak istiyorum çok masraflı olmayacak şekilde.Bunun için size danışmak istiyorum, talep nasıl ve sizce iş yapar mı?(bu arada kendime mutfak konusunda tam güvenim var) bir bodrumlu olarak bana yardımcı olursanız teşekkür ederim.
Merhaba. İş konusunda çok soru geliyor, ben de ekteki linkten ulaşacağınız yazıyı kaleme aldım. Ev yemekleri iyi bir fikir ama tahmin edersiniz ki çok var. Sizin farklılığınız ne olacak? Bunu iyi düşünün derim. Bir de nerede olacağı önemli. Öncelikle mutlaka ve mutlaka gelip araştırdıktan sonra karar vermenizi öneririm. http://bodrumluhayat.blogspot.com/2013/07/bodruma-ait-sorular-bilsem-soylemem-mi.html
SilSayın Serdar Benli,
YanıtlaSilMerhaba, Bodrum'la ilgili yazılarınızı vakit buldukça izliyorum, ellerinize sağlık, hepside çok değerli gözlem ve sunumlar. İstanbul'un çok yorduğu ve yaşı 48 olan, doğma büyüme Beykoz'lu biri olarak; Ege'de bir sahil kasabasına yerleşebilme fırsatları arayan biriyim, ki bizim Beykoz'umuz da İstanbul içinde şirin bir sahil hatta balıkçı kasabası sayılır, ama sonuçta işim gereği bir Eminönü'ne gidiş dönüş ortalama dört bazen de beş saatimi almakta, akşam eve döndüğümde ise yol yorgunluğundan bitap düşüp ertesi günün stresini yaşamaktan yoruldum... Hoş genel olarak Nisan ile Eylül ayları arasında İstanbuldayım, geriye kalan kış aylarında ise eşim ve "İstanbul" isimli dört yaşındaki kızımızın okul öncesi eğitimi sebebiyle ve de benim işlerimin kış aylarında azalmasından ötürü Almanya'da ikamet etmekteyiz, ben dört yıllık kışlık gurbetçiyim, eşim ve kızım ise doğma büyüme Alman vatandaşı (ama hepimiz öncelikle Türküz). Ben; uzun yıllardır taze ve günlük balık ithalatçılığı yapmaktayım, bunu yani işimi özellkle belirtmek istedim, çünkü yazı ve yorumlarınızdan gördüğüm kadarıyla siz de önemli bir balık tüketicisi hatta balık düşkünüsünüz, genel olarak Ege'nin sahil kesimlerinde çok tercih edilen ve tüketilen meşhur; "Lagos, Mercan, Barbun, Dil ve Dülger" balıkları yaz aylarında uygulanan av yasaklarından ötürü sadece Senegal, Moritanya ve Gine'den taze olarak uçak ile İstanbul havalimanına getirilip aynı gün içinde ben ve benim gibi diğer beş ithalatçı tarafından bir kısmı İstanbul-Kumkapı balık haline satılıp, kalanı hızlıca (frigo araçlar ile) öncelikle, İzmir balık haline ve sırasıyla; Güzelbahçe, Çeşme, Bodrum, Marmaris, Fethiye hatta Antalya ve Mersin'e kadar o bölgelerdeki balık toptancılarına sevk edilir, bu sevkiyatlar haftalık olarak düzenli şekilde haftada bir veya iki sefer halinde yapılır...
Bu bağlamda, hem İstanbul'dan yorulmuş, hem de Ege pazarına yönelik balıkların ithalatçılığını yapan biri olarak; artık ben de kendimi ve ailemi BODRUM'a atmak isteyen ve o meşhur "Halikarnas Balıkçısı"nın çırağı olabilmeyi düşleyen biri olarak, sizin o güzelim yol gösteren ve tünelin sonundaki ışığı tutan, ilham veren yazılarınızdan oldukça etkilendim, inşallah yakın bir tarihte bizzat sizinle tanışabilmeyi ümit eder, hayat yolunda size daimi başarılar ve mutluluklar dilerim.
Saygılarımla, Akif Bekkaya
Balıkları getirirken arada kendiniz de gelin :) Bekliyoruz...
SilSerdar bey merhaba,
YanıtlaSilAydınlatıcı paylaşımınızdan çok etkilendim. Ayrıca kişisel yorumlarınız da benim düşüncelerimle birebir örtüşüyor. Eşim ve oğlum ile Yalıkavak bölgesinde İstanbul'un gürültüsünden uzak (ama bir ayağımız mecburen İstanbulda ) yaşamak istiyoruz, hayal ediyoruz :)
Bu mesajı size sadece teşekkür etmek için yazdım. Yorumlarınızın takipçisi olacağız :)
Emeğinize sağlık.
Sevgi ve saygılarımla
Bora Alöç
selamlar,verdiginiz bilgiler oyle guzel ki begenmemek ve hatta bodrumda yasamayi hayal etmemek mumkun degil.. ortakent ve yahsi icin detayli bilgi verebilir misiniz? okul ve hastahane ulasimi ozellikle... ilkokul caginda cocuklarim oldugundan ilk sirada okul var dogal olarak.... yaz kis yasam nasil olur orada hayali sorusu ve plani hep aklimda, gerceklestirebilirz umarim. lafi uzatmadan simdiden tesekkur ediyor ve saygilarimi gonderiyorum... izlem moore
YanıtlaSilMerhaba. Bu okul ile daha önce de soru gelmişti ancak malesef bilgim yok. Benim ve çevremdeki arkadaşlarımın okul çağında çocukları olmadığından okul konusu hiç gündemimizde değil. Bu yüzden ilgi alanımızın da dışında kalıyor. Ortakent ve Yahşi sık gittiğim yerler değil, hele yazın hiç gitmiyorum. İlk ve sonbaharda yemek yemek için gittiğim yerler. Özellikle Ortakent'i çok beğenirim, hala mandalina bahçelerinin olduğu, yeşili bol, arada taş evlerin de yer aldığı kişilikli bir bölgedir. Ama kışı nasıl derseniz inanın bilmiyorum. İşim gereği bildiğim tek okul Muğla Üniversitesinin Güzel Sanatlar Fakültesi. Bodrum'un iyi okullarından Marmara Koleji o bölgede. Acıbadem Hastanesi de keza orada. Ama devlet hastanesine uzak değil, sonuçta Bodrum'a 8-10 km mesafede ki bu da kışın on dakika yazın yirmi dakika demektir. Hayallerinizin gerçekleşmesini dilerim.
Silcok cok tesekkur ederim.. saygilar.
SilBu yazınızın neredeyse tamamına katılıyorum fakat Gündoğan hariç. Gündoğan Küçükbükte evimiz var annem yaz kış kalıyor. Ve hayatımda bu kadar güzel bir yer daha görmedim. Küçükbük plajı Muhtarın yeri halkulade bir yer. ortam güzel.kışın da yazında keyıf alabılecegınız bır yer belkıde ıkı senede degısmıstır. bılemıyorum fakat ben tüm Bodrum bir yana Gündoğan bir yana demeyi tercih ederim.
YanıtlaSilhttp://turgutreisbelediyesibugun.blogspot.com/
YanıtlaSilyorumsuz..
tebrikler çok emek vermişsiniz.
YanıtlaSilhep aklımda olan şey, hem denize gireriz, mis gibi kaçar gideriz bu gürültüden, hem dayımlar yıllardır orada yaşıyor, bir şey yapmalı ama ne? insanca yaşamalı; ağaçla, böcekle, balıkla, denizle.. gideceğim abi...
YanıtlaSilYaş 25... nüfus kağıdında yazan, her an kavgayla geçen, stres çekmekten bıkmış gibi değil de stresten beslenir olmuş bir yaşam. kontrol çılgınlığı, sonrasında yorgunluğu.. falanca üniversitenin filanca bölümünde lisans, beriki üniversitenin öteki enstitüsünde yüksek lisans, üzerine saçma sapan iş hayatı ve bir gün kararan gözler açıldığında bir hastane odasında o gözlerin içine bakan doktordan gelen ilahi mesaj: "sevdiğin şeyleri yap, sevdiğin işi sevdiğin yeri bul, böyle giderse ölürsün erken yaşta daha yaşın 28"
bu uyarı zihinde demlenince kaçış isteği hepten sardı başımı. tamam kaçalım ama nasıl?
evliyim, eşimin güzel bir işi ve kariyeri var, benim mevcut kalifikasyonlarla Bodrum'da yapacak hiçbir işim yok. bir ara dayım ile konuşup pazarda limon satma fikrini bile masaya yatırmadım değil. Allahtan eşim realist ve temkinli biri. sonra ilk büyük aşama geldi, hayatta en iyi yaptığım, sonsuz bir hobi olarak elimin altında duran o cevheri paraya çevirme fırsatı vardı galiba.
gidip bankadan kredi çekip aşçılık kursuna yazıldım. 4 ay eğitim 4 ay staj derken staj yaptığım beş yıldızlı otelde iş teklifi ile karşılaştım. 2 senedir aynı yerdeyim. yeterince pişmem gerekiyor gitmek için değil mi? daha olmadım galiba... derkeeeen o ekim ayının son günleri tanrı kapımızı çaldı sarı saçlı mavi gözlü bir bebek bıraktı bize. hala dünyadan umudunu kesmediğini bizim de kesmemiz gerektiğini de öğütlemeyi ihmal etmedi o bebeğin gözlerinden. artık şartlar olgunlaşmıştı ama nasıl ve nereye gidecektik? aile, bünye, eş İstanbul'da geçinilemeyeceği gerçeği ile tanıştırıldı önce, tam bu sırada cennet Bodrum'a kocaman bir otel daha yapıldığı haberi geldi, iş başvurusu yapıldı, kabul edinildi, ik ile pazarlık yapıldı vs, artık gidiyordum, gidiyorduk.
bu gece sözleşme teklifini kabul etmişken keşfettim yazdıklarınızı, ne mutlu ki şimdi keşfetmişim. tam zamanında.
1 aya varmaz arabama atlayıp ufaklığı ve eşimi geride bırakıp lana del rey cd'si eşliğinde yola çıkacağım. önce dayımlara yerleşirim sonra evi bulup benimkileri getiririm yanıma.
kısacası ey ahali bırakıp gitmek plan işidir, Bodrum'a yerleşmek için daha da ince planlar yapmanız gerekir.
tanrıya önce verdiği hediye için sonra da planlarıma sadık kalmamı sağladı için şükran duyuyorum. oğlumun ayağı çimde eli kumda büyüyecek ve kanı sıcak akacak damarlarında hep.
blog muhteşem olmuş, size de orada yalnız olmadığımı şimdiden hissettirdiğiniz için teşekkürler. belki kaçanlar ya da yerleşenler olarak bir organizasyon yaparız hep birlikte. ya da vardır böyle bir organizasyon ben de katılırım kim bilir?
esen kalın
Kararınızın sizin ve aileniz için iyi olacağına eminim. Kolay gelsin. Bol şans dilerim. Belki zaman içinde bloğun diğer yazılarını da okuyunca benim toplu halde yapılan etkinlikler türünde değil de sakin, tek başıma veya en fazla iki üç arkadaşımla seyahat ettiğimi göreceksiniz. Yani kalabalık organizasyonlar bana göre değil. Selamlar.
SilBodrum sever ve emeklilik sonrası yerleşmeyi düşünen ben için bu blogla karşılaşmak nee iyi oldu.Dünden beri yazılarınızı zevkle okuyorum.Tavsiyelwriniz yerinde ve bilgilendirici.Nerde kalabilirim diye her sene bir koyunda konakladiım.Yaz dışında nasıl diye değişik aylarda kalmışlığım oldu.Hele bir sene ocak ayında gelmiştim ve bir festivale denk düşmüştüm.Ne güzel bir 5 gün geçirmiştim.
YanıtlaSilYine de her şeye rağmen emekli olacağım 2015 de 1 yıl ev kiralayıp sevdiğim bu belde de yapıp yapamıyacağımı deneyeceğim.Çünkü yaz da olsa kışta olsa sene içerisinde çok kere gelinse de kalış süreleri kısa.Uzun kalış daha emin karar vermek için ideal diye düşünüyorum.
merhaba ben sadece bir bodrumlu bir arkadaşımın bana tavsiyesini sizlerle paylaşmak istiyorum ne kadar geçerli bir tavsiyedir bilmiyorum .Çok sevdiğin bodrumdan nefret etmek istemiyorsan canın istediği kadar tatilini yap ama yerleşme ,yerleşirsen gidersin bir daha da bodruma uğramazsın demişti.
YanıtlaSilMerhaba Serdar bey, yazılarınızın bir çoğunu okudum hepsi için teker teker teşekkür ederim. Size bir iki soru sormak istiyorum müsaadeniz olursa.. Cevap için aceleci değilim bekleyebilirim :) ben yurt dışında yasıyorum ve eşim yabancı uyruklu. Kendi adıma bodrumun heryerinde yasıyabılırım diye düşünüyorum çünkü Zamanında avrupada çektiğimiz sıkıntıları düşünerek bodrum benım hayalım ve benım ıcın cennet :) benım sıkıntım eşimin uyum sağlayabileceği biryer, sizden ricam yabancı uyruklu insanların turk aileleri ile yaşadığı bir belde,köy söylemeniz tabiki öyle bir yer var ise..( eğer yok ise) Deniz'i gören ( yüksek bölgede olabilir) elektrik,su,internet ve alt yapı sorunu olmayan bölgeler nereler.. Bodrum merkeze 20 30 km uzaklıkta olabılır sorun degıl. Burda yıllardır işim ve evime günde 87 km yol yapıyorum araba ile :) Bunun yanında Bodrum'un bazı noktalarında klise varmı çünkü eşim katolik ve onunda dinini burda olduğu gibi yaşamasanı istiyorum. Yazın insanlar çok fazla turist'den dolayı yabancılara veya farklı dînlere kültürlere alışıklar fakat yaz kış yaşayacak insanlar için sizin düşünceniz nedir. Kendim mutlu olacağımı düşünüyorum Bodrum'da fakat eşim ile alakalı sıkıntılarım olsun ıstemıyorum. Son sorum ise kendim Gastronomi ve aşçılık mezunu birisiyim, yaklaşık 7 senedir Avrupa'da hotel ve restaurantlarda çalışıyorum. Yaz, kış iş bulmak veya sezonluk iş bulmak sizce benım mesleğim açısından kolaymıdır diğer meslek grublarıma nazaran. Tekrardan çok teşekkür ederim.
YanıtlaSilSaygılarımla, Alper Tunuslu
Bodrum'da yabancıların en yoğun olarak yaz kış yaşadıkları yer Yalıkavak. Yabancı derken İngilizleri kastediyorum. Başka ülke insanlarının kayda değer bir nüfusu yok. Bodrum'da hiç kilise yok. Size Bodrum'un içini veya Yalıkavak'ı öneririm. Yalnız söylemem gerekir ki Yalıkavak kışın fazlasıyla sakindir. Sizin mesleğiniz için burası iyi bir yer, iş bulabilirsiniz. Ama genellikle mevsimlik eleman alıyorlar, kışları ise sadece üst düzey aşçıları kadroda tutuyorlar.
SilTeşekkürler bu ayrıntılı bilgiler için. Ben de, belki tekrar da sayılabilecek bir soru sormak isteriz. Biz biraz genç emekliler olarak; Bodrum'un denize yakın olması gerekmeyen bir köyüne, küçük bahçesinde kendi domatesimizi yetiştireceğimiz bir ev alarak ya da yaptırarak yerleşmek istiyoruz. Yetiştirmek istediğimiz domatesimiz ve mali kısıtımız dışında, burada belirtmiş olduğunuz sizin yaşam tercihlerinizle bizimkler çok benzer görünüyor. Yazın çok bunaltıcı olmayan, kışın da günlük ihtiyaçlarımızı karşılayabildiğimiz(çok hareketli olması gerekmiyor) ve bizim için çok önemli olan ekonomik açıdan görece daha uygun bir yer için önerinizi almak isteriz. Zaman ayırdığınız için teşekkürler.
YanıtlaSilBu zor bir soru. Kişiye göre değişir. Eğer bahçesinde ekip biçeceğiniz bir yer istiyorsanız Yalıkavak, Gümüşlük gibi bölgelerde tepelere bakacaksınız. Sahilde bahçeli ev çok pahalı. Ya da Kızılağaç'a gidecek, merkezde 50 metrekare bahçeli eve vereceğiniz parayla 300 metrekare bahçe bulacaksınız.
SilZaman ayırıp cevap verdiğiniz için teşekkür ederim. Son iki sorum olucak kusura bakmayın. Ilki yalıkavak alt yapı olarak ve elektrık Internet vs gibi konularda merkez gibi sorunsuzmu. Ikinci sorum ise sezonda yalıkavak yazılarınızda söylediğiniz gibi çok fazla gürültü kirliliği olan bir bölgemi. Teşekkür ederim.
YanıtlaSilElektrik konusunu bilmiyorum çünkü kışın orada değilim. Yazın bir sorun yaşamadım. İnternet bağlantısında da hiç sorun yok. Yalıkavak çok gelişmiş bir bölge. Gürültü meselesine gelince; marina bölgesi gürültülü, diğer bölgeler daha iyi. Önemli olan marinanın gece eğlence gürültüsünü almayacak bir bölgede oturmak. Mesela tam karşı kıyısı mesafe olarak uzak ama deniz sesi olduğu gibi oraya taşıyor.
SilMugla ya da Ege bolgesinde tatil yapacagim ya da gezecegim zaman once sizin blogunuza sonra booking dot coma bakiyorum. Benim icin tam bir gezi dergisi tarzinda bir blogunuz var, anlatim yalin, fotograflar sahane, siz gezdikce benim gidecek yerlerim cogaliyor.
YanıtlaSilSimdi Selimiye ve Sogut hakkinda yazilarinizi okudum.
Bol bol yazin , fotograf cekin arayi kisa tutun lutfen.
serdar bey merhaba.
YanıtlaSilÖncelikle emeginize sağlık .yaz kış bodrumda kalacak havalimanında çalışan biri olarak nerede oturmaliyim.evliyim cocugum okula gidiyor lütfen yardim
Bodrum merkezinde oturmanız en doğru karar olur. Güllük Milas'a bağlı, havalimanının hemen yanında bir kasabadır. Sadece bir kez gittim pek fikrim yok ama alana çok çok yakın.
Silmerhaba ben bir yatırımcı olarak bodrumda kurumsal bir firmanın marketini açmak istiyorum nereyi onerırsınız tesekkurler
YanıtlaSilMarketin ne ile ilgili olacağını bilmiyorum ama eğer Bodrum merkez ile Konacık ve Ortakent'in cadde üzeri bölgelerini öneririm.
Silselamlar serdar bey bilgi tecrübenize ihtiyacım var bodrumda güzel bir iş teklifi aldım.
Sillakin istanbul dan kopmak kurulu bir düzeni bırakmak çocuğun okulu vs. gibi düşünceler 1 haftadır beynimi yiyor bodrumu yazın biliyoruz da kışın yaşam şartları nelerdir?
Ben İstanbul'u bırakıp gelediğim için benim cevabım Bodrum lehine olur tabii ki, ama en doğrusu sizin gelip burayı görmeniz, kendi kararınızı kendiniz vermeniz. Biz kışını daha çok severiz mesela. Bu blogda kış hayatımız ile ilgili bazı ip uçları bulabilirsiniz.
SilSeRDAR BEY MERHABA ; BEN 11 YILDIR BURDA OTURUYORUM.BODRUMLA İLGİLİ GÖZLEMLERİNİZ HARİKA.ZEVKLE OKUDUM..BODRUM YASANICAK HALDEN CIKTI BENCE.BİZ MALESEF KURTULAMIYORUZ.AYRICA SADECE YAZIN DEGIL ,KISINDA HER YERDEN INSAN KALABALIGI MEVCUTTUR.2.ISTANBUL OLDU.DAG TAS EVE DOLU BIRDE KIRALAR COK PAHALI.DOGALLIGI KALMADI ADETA.ISTANBULDA HAYVANLARA TER NASIL KALMADIYSA, BURDA DA GARIBANLAR KALICAK BAHCE YADA KUYTU BIR YER BULAMIYORLAR.INSANLARIN OLDUGU YERE GIDIYORLAR KARINLARINI DOYURSUNLAR DIYE,FAKAT INSANOGLU SANKI SADECE KENDISINE BAHŞEDILMIŞ DUNYAYI ONLARDAN KURTULMAK ICIN CARELER ARIYOR.KARDESIM HAYVANLARI SEVMIYORSANIZ VE BURDAKI IŞLERIN AYLIKLARINI BEYENMIYORSANIZ BURALARA LUTFEN VE LUTFEN GELMEYINIZ....BURAYA 5 SENE SONRA TURISTLERDE GELMICEKHABERINIZ OLSUN.........SIZ DAHA ALLAHIN DAGLARINA MEMLEKETIMIN COGRAFI BOLGELERINE EV YAPTIRTMAYA IZIN VERMEYE DEVAM EDIN.SUREKLI SIK SIK BURASI SALLLANIYOR.CINKU DOGAL YAPI YOK OLDU.DAGLARI OVALARI KAZIP TASA DÖNDÜRÜYORLAR.DOGADA BIRGUN BURDAN INTAKIMINI ALICAK HABERINIZ OLSUN...BODRUMUN TARIHINE BIR GÖZ ATIN BAKALIM.NE MEDENIYETLER GELMIS GECMIS DENIZIN DIBINE BATMIS..GUNUN BIRINDE YINE OLUCAK VE SIZLER MANDALINA ,LIMON VE PORTAKALI BULMAK ICIN ITHAL MEYVELER YIYECEKSINIZ...HOSCAKALIN DAHA YAZILICAK COK SEY VAR? YAZDIKCA COK GERILIYORUM..SERDAR BEY BU KONUYA DAHA COK DEGININ LUTFEN TESEKKURLER....
YanıtlaSilbaşka ne denebilir ki, bravo..
SilKAAN ATALAY
YanıtlaSilyazınızı büyük bir keyif ile okudum.ellerinize sağlık.Benimde güvercinlik zergülkentte ufak bir yerim var,na tamam ...yaptırsammı yaptırmasammı kararsız kaldık.yazınız her şeyi özetlemiş.
Yazdığınız yazılarla Bodruma gelmeden bodrumu sevdim ve gezdim. Bir arkadaşında betimlediği gibi gerçekten belgesel izler gibi okudum yazınızı .. Küçük bir araştırma yaparken rastladım size bir Ege aşığı gördüm Datça'dan Fethiye'ye Marmaris'den Bodrum'a her yerine hakim gezmiş ve havasını solumuş olmanızdan ötürü bir ricam olacak sizden.
YanıtlaSil7 Günlük bir Ege macerasına çıkacağız.Eşim ve bir çift arkadaşımız ile Bodrumda konaklayıp Egeyi gezeceğiz .Keşke bize Egede gidilecek görülecek bir kaç yer önerseniz de bizde eşimizle çıktığımız bu tatilde bunca şaire şiirler yazdıran aşıklara şarkılar bestelettiren romatizmin beşiği olan yerlerde o havayı ciğerlerimize nüfus ettirir.Henüz 2 yıllık olan evliliğimizde unutulmaz anılar olarakbizden sonraki nesillere aktarır vatanımızın her karış toprağı gibi egemizin güzelliklerini siz gibi bir çok kişiye aktarırız.Şimdiden yazacağınız cevap için teşekkür ederim Blogunuzda" Egeye gelince uğramanızı önereceğim yerler " gibi bir isimle yayınlarsanız bence herkez sizin bu bilgilerinizden faydalanmak isteyecektir diye düşünüyorum.. Saygılarımla..
Sözünü ettiğiniz konuda bir rota çizmek, bu bloğun var olma amacına pek uygun düşmüyor. Beni burada bir şey önermek istemiyorum. Önerdiğim yer bana göre iyidir, bir diğerine göre olmayabilir. Önerdiğim otel benim için uygundur bir başkası için pahalı gelir. Bu gibi unsurlar nedeniyle ve blog bir turizm bloğu olmadığı için özellikle rota vermek, mekan önermekten kaçınıyorum. Bu blogu takip edenler benim nerelerde gezindiğime bakarak kendi rotalarını çizebilirler aslında. Ama bir gün şurada iki gün burada kalın demem. Herkesin tatil anlayışı farklı.
SilSize iyi tatiller dilerim.
Tatil için değil de yerleşmeyi düşünenler Serdar Benli'ye ulaşarak ücretli danışmanlık hizmeti alabilirler dermişim :))
YanıtlaSilSerdar bey;
YanıtlaSilBen Milas ta yaşıyorum iş nedeni ile. Ankara lıyım.Ankara Milas arası bir yaşam.Sizi 1 yıldır takip ediyorum.Bugün acaba Bodrum a mı taşınsam diye kiralıklara baktım.Tabi ki kendimi sizin blokta buldum..Milas tan bir çok arkadaşımın ofisi Bodrum da.Günlük gidip geliyorlar.Komşularımın bazılarının da işleri orada ve gidip geliyorlar.Büyük kent insanı olarak 30 35 dk sorun değil tabi ki.Ben de bazen dolaşmak için deniz havası için gidiyorum.Balık pazarında balık yemek için özellikle.Güvercinlik bana 20 dk.Güllük te öyle.Fakat bugün baktım kiralar Bodrum da çok yüksek...Çevremde Bodrum da ev kiralayanlar var.Şikayetçiler..Bakımsız evler diyorlar..O nedenle çalışanlar Milas ta düzen kurup, gidip gelmeyi tercih ettiler.Bazılarının evleride var Bodrum da ,zaten Milas Bodrum bağ olarak karışık çoğunun anneden babadan dededen bir küçük evleri var orada.Yeni iş ortağım Ankara dan.Şimdiden ev bakmaya başladı..Güvercinlik ten buldular ona karar vermedi hafta içi bakacak..Tam zamanlı değil işimiz.Fakat arada şirketin işleri için bulunmamız gerekecek..Artık tam zamanlı yaşamayacağım..Fakat yine de küçük te olsa geldiğimde kalabileceğim bir düzen olmalı..Bodrum da stüdyo tipi, bir bayana uygun (güvenli bie semt ve çevrede olmak kaydı ile) çok uçuk olmayan rakamlarda ev bulunur mu acaba...Milas ta büyük ve güzel bir eve sahibim..Fakat ayın yarısı kalmıyorum bile...Mantıklı mı sizce...Mutlaka arada gelmem gerekecek.Evi boşaltırsam otelde kalacağım...Ben de Bodrum da 1+1 ya da o tarz bir yer düşündüm..Siz ce bulabilir miyiz....
Katkılarınız için çok teşekkürler...İnanın sayfanızdan çok yararlandım ben...Rehberim oldunuz..Güzel günlerde sağlıkla yaşayınız.
Bodrum'daki ev kiralarını siz benden daha iyi biliyor olmalısınız çünkü incelemişsiniz. Ben yıllardır emlakçılara uğramadım. Ben de sağdan soldan duyuyorum o kadar. Yani bu konuda size yol göstermem mümkün değil çünkü bilgim yok. ama eğer bir aile düzeni kurmayacaksanız neden bir eve para vereceksiniz? Evi kurmak, faturalarını ödemek vs... Burada çok güzel, temiz pansiyonlar var, onlardan biriyle anlaşsanız daha iyi olmaz mı?
SilSayın Serdar Bey,
YanıtlaSilAşık olduğum şehir İstanbul'dan biraz olsun uzaklaşma ve bir sahil bölgesinde yaşama hissi yoğunlaşmaya başlayınca, üstüne üstelik uzun zamandır üzerinde düşündüğüm teknede yaşama hayali de beni içten içe fethedince , bilgisayarın karşısına geçip araştırma yapma kaçınılmaz olmuştu. Sizin yazılarınızla karşılaştım. Sizinle yarımadanın tüm koylarını tek tek gezdim. Bir yandan bloğunuzu okurken - Yalıkavak'ta deniz kenarındaki evinize hayran olduğumu da söylemeden geçemeyeceğim- diğer yanda google'dan o bölgelerin farklı görsellerini inceledim. Kısa süre içinde aklımdaki soruların cevaplarına genel olarak ulaşmış oldum. Teşekkürlerimi kabul edin lütfen. Zamanınızı verip bu önemli bilgileri okuyucularla paylaşmışsınız.
Ben de " şehir içinde ama şehirden uzak" konumdaki yerleri arzu ediyorum. Güvercinlik hem sadeliği hem de sakinliği ile aklımda kaldı. Gümüşlük , Akyarlar ve Bodrum merkezinin dış bölgeleri de olabilir sanırım. Umarım su ve kanalizasyon problemi olmuyordur . Güvercinlik’in hemen üst tarafındaki bölgeler nasıl sizce? Özel araba ile merkeze acaba kaç dakikada ulaşılır? Bu konuda bir bilgi yazarsanız memnun olurum. Yaz bitiminde bir gelip dolaşmayı planlıyorum.
Tekrar teşekkürlerimi belirtir, günlerinizin gönlünüzün arzu ettiğinden daha güzel geçmesini temenni ederim.
ŞAHVAR JAZZAR :)
Merhaba. Ben Güvercinlk'i nedense pek Bodrum'dan sayamıyorum. Herhalde yol üstünde gelip geçerken gördüğüm bir yer olmasından dolayı. Bir iki kez içine girip gezindim, balık yedim falan. Sevimli bir yer. Ama kışı bomboştur, bilginiz olsun. Güvercinlik'in üst bölgerini bilmiyorum, fikir sahibi değilim. Akyarlar ve Gümüşlük bence daha uygunlar. Hem Bodrum'a yakınlar hem uzaklar. Akyarlar'a henüz kanalizasyon bağlanmadı ama yakında orası da sisteme entegre olur. Sakin köy hayatı için öneririm. Ama yazın çok kalabalık tır tabii. iki ay idare edeceksiniz. Tekne için barınağı da çok sevimlidir. Gümüşlük'te tekne barınağı yok bildiğim kadarıyla. Bu sizin için önemli olacaktır.
Silİyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Her şey gönlünüzce olsun.
Cevabınız için teşekkür ederim Serdar Bey. Tavsiyelerinizi dikkate alacağım.
SilYolunuz İstanbul'a düştüğünde deniz manzarası değil ama muhteşem bir dere manzarasına sahip ŞAHVAR RİVA'da bir gün geçirmekten keyif alacağınızı düşünüyorum. Kavacık Köprüsü'ne sadece 20 dakika uzaklıkta, şehire yakın ama şehirden uzak küçük bir café. Davetlimiz olursanız seviniriz.
www.sahvarriva.com
İyi çalışmalar. :)
Yasemin;;)
YanıtlaSilMerhaba Serdar bey;
Adsız temmuz 2017 00.24 te yazan benim Yasemin.Katkınız ve yanıtınız için çok teşekkür ederim.Evet haklısınız.balık pazarına minik kapalı bir yol çıkıyor arka tarafta...Orada bir pansiyon görmüştüm ve kartını almıştım..Uzun süredir aklımda aslında..Arada bir pansiyonlarda kalıp adres belirlemek iyi olur diye düşünmüştüm.
Serdar bey izin verirseniz ilk gözlemlerimden birini anlatmak istiyorum.Marinada yürürken bir yer keşfetmiştim.Yürüyüş yaparken karnımı doyurup arada bir de bira içiyordum.Garson hanım çok şeker kibar biriydi.İstanbul dan yerleşmiş.Ben de işlerden bunalmış,psikolojimi anladı ve anlatmaya başladı.^Neden Bodrum ^ soruma şu yanıtı verdi^ beklediğim yanıtı..^^İstanbul dan kaçtım ^.Her yürüyüşte uğruyordum. Kapandı orası şimdi...Birgün bir hanım geldi..Belli orada uzun süredir yaşıyor..Beni sanırım, Ankara dan amacı olmadan, kültürü olmadan yerleşmiş biri gibi düşündü..Bir hor görme, bir üstünlük taslama havaları sormayın..İstanbul un şekilci hanımlarından diye düşündüm..Yazık dedim içimden.Gel bu kasabaya yerleş fakat hala İstanbul da ki takıntılardan, o vahşi insana değer verme biçimlerinden kurtulmamış ol dedim.Garson hanım benim hikayemi biliyor.Olgunca hanımla sohbeti izliyor.Derken İstanbul lu hanım son havasını bastı bana..Lions kulübü tarafından daha çocukken seçilmiş insan payesi verilmiş ve üstün güçleri varmış.Bakınca insanı anlarmış,danışmanlık yapıyormuş,seminerler veriyormuş.Kişisel gelişim uzmanı falan...Serdar bey bunlar güzel şeyler..Benim herşeye saygım var..Üreten, insanların daha gelişmiş olmasına katkı sunmak, dünyayı güzel yapmaya çalışmak harika..Fakat benim tesbitim farklı oldu..Ben makyaj yapmayan sade biriyim, marka çantalar da kullanmam.Öyle marka giysiler de kullanmam.Sanırım bu İstanbul lu hanım benim bu sadeliğimden ve güzel güzel kendisini dinlememden bana bir değer biçmiş ki, direk sınıfsal bir kompleksle yaklaştı bana...^ Ne işle meşgulsünüz ,arabanız var mı daha kolay olur yaşam^ sorusundan sonra beni kafasındaki değerlere göre belli bir sınıfa koymuş olmalıydı ki, tavrı değişti ve hemen kartını verdi.( araba markası ve işim sanırım kafasında oluşan beni değiştirdi)Ben kendi işimin sahibiyim.Bu benim Bodrum a ilk olumsuz notumu vermeme sebep oldu.Komplekslerden arınmadan orada yaşamak oraya ihanet etmek, ruhuna , dokusuna uymamak bence..Siz bunu yazıyorsunuz yazılarınızda...Milas ta bir mimar beyle işimiz gereği aynı yerde tanıştık...O bana çok güzel anlattı niçin Milas a yerleştiğini..Birgün trafikte 6 saat kalınca, ertesi gün karar verdim İstanbul u terketmeyi dedi bana...68 li dünya şekeri bir insan.Ben topuksuz ayakkabılarımla yaşlı kaptan amcalara gazetelerimi bırakarak yürüyüşlerime devam edeceğim...Fakat insanlar eşittir burada..Kibir yok,üstünlük yok...Siz özellikle vurguluyorsunuz bu ruhu....Kendi adıma çok teşekkür ederim size....Birgün tanışmak dileği ile.....Esen kalınız.
Yasemin Hanım, sözünü ettiğiniz insanlardan burada var malesef. Onlar burayı bir pazar olarak görüyorlar. Bodrum'da kişisel gelişim uzmanına ne gerek var ki? Neyse, herkes kendince bir yol bulmuş işte. Bunları takmayın. Ne iyi ki bunlardan az var. Son yazdığım yazıda bunlara değinmiştim, belki okumuşsunuzdur. Bu konuda yazmayı sürdüreceğim çünkü önemsiyorum.
SilTanışmak dileğinize aynen katılıyorum. Her şey gönlünüzce olsun.
Yasemin))::
YanıtlaSilSerdar bey;
Yazınızı aradım fakat ulaşamadım..Bu sayfada mı acaba? Buradaki tüm yazılarınızı okudum..Size geri dönüşünüz için teşekkür etmek istedim...İyi günler diliyorum.
Sondan bir önceki yazıda benzeri durumdaki insanlardan söz ettimdi. Sıfatınız, soyadınız bizi ilgilendirmez gibisinden... http://bodrumluhayat.blogspot.com.tr/2014/07/bodruma-ask-olabilirsiniz-ama-tadna.html
YanıtlaSilSayın Serdar Bey, tesadüfen yazınızı buldum, okudum ve hem yazınıza hem yorumlara hem de yorumlara vermiş olduğunuz yanıtlara bayıldım. Çok teşekkür ederim, gözlemleriniz ve tespitleriniz benim düşüncerime uygun ve aklımdaki soruları kısmen cevapladı... Bodrumun o mis havasında sağlıklı, mutlu, huzurlu günler dilerim! Songül.
YanıtlaSilBlogunuzu çok begendim hiç gitmedigim ama yerlesmeyi düsündügüm yer hakkinda bilgi sayibi oldum tskler...
YanıtlaSilSerdar bey merhaba, böyle bir blog oluşturmanız bizim gibi bodruma yerleşmeyi düşünenler için çok faydalı bir çalışma, tebrik ederim. Kısa bir sorum olacak bodrumda bitez - turgutreis arasındaki bölgede, site içinde ev almayı düşünüyorum; Altyapı ve güvenlik sorunu olmayan denize yakın tavsiye edebileceğiniz bir site var mı?
YanıtlaSilMalesef emlak konularında bilgili değilim.
SilMerhaba Serdar Bey
YanıtlaSilİstanbul hayatından bunalmış bir aile olarak, yaz kış yaşamak üzere Bodrum'a yerleşmek istiyoruz. Yalıkavak'ta bir süre yaşamışsınız..Fikirleriniz hala geçerli mi ? ya da bize önerebileceğiniz başka yerler var mıdır? iyi günler diliyorum :)
Yalıkavak'a marina yapılınca benim için çok bozuldu. Yer önerme konusuna girmek istemiyorum, nedenini bu yazıda anlatmıştım; http://bodrumluhayat.blogspot.com.tr/2014/09/bu-blog-ne-ise-yarar-ne-ise-yaramaz.html
SilGit gide tadı kaçıyor ...
YanıtlaSilhttp://sozcu.com.tr/2014/yazarlar/rahmi-turan/bodrum-ne-halde-658586/
Merhaba Serdar Bey,Yazdiklariniz o kadar dikkatimi cekti ki yazmadan duramadim.Esim ve ben Almanyada yasiyoruz ve Gündoganda evimiz var.( 3 km disinda )Esim dönmek icin herseyi feda edebilir ama ben düsünceliyim.Böyle bir yazi hazirlamak cok zaman ister ve siz bunu yaparken amaciniz neydi?Birilerini bilgilendirmek yada zaman doldurmak veya Bodrum sevgisimi?Cok büyük bir emek.
YanıtlaSilBenim sorum kisin kalanlar sizce Bodrumda yazdan dahada mutlumu ?Sosyal etkinlik var mi?kisin fiyatlar yaz gibi dudak mi ucuklatiyor ?Ben sizin yaziniza ek olarak birsey kesfettim Bodrumda. feminist olanlar yada özgür yasamak isteyenler yada yarali ve basarisiz insanlar mi Bodrumu tercih ediyor .Yada cok parasi olanlarlar mi? bekarlarin daha cok tercihi gibi?Pisman olundugunda terk edilebilir mi Bodrum ? Aliskanlik yapiyor mu ?
Merhaba Gönül Hanım. Epey detaylı konuları sormuşsunuz. Başlı başına bir yazı konusu olmuş, bir ara bunları yazarım. ama şimdi kısa kısa cevap vermeye çalışayım. Bu blogu neden açtığımı ilk yazımda anlatmıştım. Amacım ilgilenenlere yol göstermek. Çok zaman aldığı için ancak arada yazabiliyorum. Kışın burada daha mutluyuz. En azından benim çevrem böyle. Zaten tersi olsa o insanlar burayı terk ederlerdi diye tahmin ediyorum. Femenist, yaralı gibi nitelediğiniz kitlenin yanında her tür insan var. Şu, bu diye kesin söyleyemem. Burada yaşamak o kadar kolay değil. Çok sevmek lazım. Sosyal aktivitelerden ve kalabalıklardan hoşlanmadığım için katılmıyorum, o konuda fikrim yok malesef. Fiyatlar kışın biraz daha iniyor ama burası ucuz bir yer değil. Hele son üç yılda iyice arttı. Pişman olmak konusu çok kişisel bir konu, bir yorum yapamayacağım. Herhalde çok masraflı ve üzüntü veren bir operasyon olurdu.
SilMerhaba.Biz ailecek marmarise gitmek istiyorduk ancak iş açısından bodrum daha uygun geldi uzun bir süredir bodrumu araştırıyoruz.Fakat iş konusunda ne yapacağımızı hãla bulmuş değiliz.Aynı zamanda neresi iş için uygundur onu da bilemiyoruz yardımcı olursanız çok sevinirim :) şimdiden teşekkürler :)
YanıtlaSilBu yazımı okuyabilirsiniz. http://bodrumluhayat.blogspot.com.tr/2013/03/bodrumda-ne-is-yaparm.html
SilMerhabalar Serhat Bey,
YanıtlaSilBu sene eğer mümkün kılabilirsem iş sebebiyle ve dolayısıyla yerleşmek amacıyla Bodrum'la kucaklaşacağım. Yerleşim açısından işime yakın olması için Yeniköy Göktepe Mevkiine yakın yerleri tercih etmek amacındayım ama ne bu mevkii ne de çevresindeki yerleşimler hakkında hiçbir fikrim yok ve bunları danışabileceğim kimse de yok maalesef. Tek başıma, 1+1 veya 2+1 kiralık evler ihtiyacımı karşılayacaktır diye düşünüyorum; fakat bir yandan da maddi açıdan tek başıma sıkıntı çekebilirim diye korkuyorum. Kiralar hakkında da hiçbir bilgim yok maalesef. Eğer bilgi sahibiyseniz hem işime yakın olması için lokasyon açısından yaşayabileceğim yerler hakkında hem de kiralar hakkında biraz bilgilendirebilirseniz çok sevinirim. Sorular fazla olduysa kusuruma bakmayın lütfen :)
Merhaba. Bu konularda Bodrum'daki kurumsal emlak firmalarıyla iletişime geçmenizi öneririm.
SilCanım kardeşim, muhteşem ötesi bir blog siteniz var, önecelikle bunu tebrik ederim.
YanıtlaSilSize rica ile süslenmiş bir sorum var: Farzedin ki 42 yaşındasınız, ailenizle sorunlarınız var başınızı alıp Bodrum'a gitmek ve orada yeni bir sayfa açmak istiyorsunuz. Bodrum'da herhangi bir kişinin en ekonomik olarak hangi fiyat ve şartlarda ikamet edebileceğini nasıl öğrenebilirim. Yani işin özü mayıs 2015 itibarı ile 100 TL altında günlük 1 kişi 1 oda kiralayabileceğim yerlere nasıl ulaşabilirim. Tanıdığınız varsa selamınızı söylesem belki %15 ekstra indirim alırım ve bu indirimle de sizinle birkaç duble rakı içeriz. Ola ki var söylerseniz sevinirim, yoksa da canınız sağolsun.En içten sevgilerimle...
Teşekkür ederim. Bildiklerimi blogda anlatıyorum, özellikle emlak konusu çok soruluyor ama gerçekten bilmiyorum. Önerebileceğim kişi/kurum yok malesef.
SilSerdar bey, tam da Bodrumda benim istedigim gibi nerede yasayabilirim derken kut diye karsima ciktiniz... ve tum sorularima yanit aldim, gercek tende bizim gibilere son derece faydali olucak bilgiler veriyorsunuz, sizi kutlarim, Bodrumda yasan bir kac arkadasim var onlar orada yasamaktan pek memnunlar tabiki bu memnuniyet kisiye ve zevke gore degisir, benim arayisim, dag basinda herkesden uzak, uzun yuruyusler yapabilecegim, ve bodurum tepeden izliyebilecegim bir yer istiyorum
YanıtlaSilson ricaniza haksizlik etmek istemiyorum ancak bana minik bir tavsye de bulunabilirmisiniz acaba
Bodrum'un merkezinde, herkesten uzak, tepede bir yer bilmiyorum malesef.
SilMerhaba sedar bey yazınızı büyük bir ilgi ve zevkle okudum harikaydı emeğinize yüreğinize sağlık teşekkürler... Biz yılalrdır istanbulda oturuyoruz ve aartık bunaldık taşınmayı düşünüyoruz ama yer konuusnda antalya ve bodrum aklımızda vardı yazınızı okuduktan sonra bodrum daha ağır basıyor gibi iki tane kızımız var ilkokula giden ve yazdıklarınıza göre gümbet kumlubahçe hoşumuza gitti .Bahçeli villa tipi bir ev istiyoruz.Fiyatlarıda göz önünde bulundurursak hangi ayda ev satın alırsak daha avantajlı oluruz .Önerilere açığız şimdiden teşekkürler...
YanıtlaSilMerhaba. Eskiden olsa eylül-aralık arası ev arayın derdim ama artık Bodrum da İstanbul gibi oldu. Hem fiyatlar çok arttı hem yaz/kış oturan sayısı çoğaldı. Koylarda hala kışın ev fiyatları düşüyor ancak Gümbet ve merkezde kıpırdamıyor.
SilSerdar Bey,
YanıtlaSilGüzel yazınız için teşekkürler. Ben aslında maalesef kendim için araştırmıyorum Bodrum'u. Ablam orada umarım bir memuriyet kazanacak ve oraya yerleşecek. Görev yeri merkeze yakın bir yerde olacak. Sizin yazınızdan da ve kendim bildiğim kadarıyla da sizin oturduğunuz yere yakın bir yerden ev aramamız bizim için iyi olacak. Güvenli apartman daireleri falan çok göremedim ama dediğiniz gibi oraya gelip biraz araştırdıktan sonra aradığımız yeri buluruz muhtemelen.
Sevgiler
Muhteşem tespitler. Kaleminize sağlık. Ayrıca Gündoğna'da yaşayan bir Gündoğan fanatiği olarak yazdıklarınıza çok sevindim. :D Aman gelmesinler :D Diyeceğim ama artık yazları dayanılmaz hale geldi burası da. Kaçacak daha sakin bir yer bulamlı demeye başladık.
YanıtlaSilKaleminize yureginize sağlık. ... ben 10 senedir yazlari yahşi de ev kiralayan ...mayıstan ekim ortadina kadar yazin tadini cikaran biri olarak artık ,önümüzdeki sene tamamen bodruma yerleşmek niyetindeyim.....yalnız yaşayan bir hanım olarak istediğim kış geceleri sağında solunda yanan ev ışıkları olsun...yanim da komşular olsun....bir ses bir nefes olsun....Bu yüzden bazı kaygılarım var...ne kadar yaşayabilirim diye......düşüncelerimi sizle paylaştım. ..Teşekkürler sevgiler. .....
YanıtlaSilCok tesekkur ederim bu yazi icin cok yararli oldu.
YanıtlaSil2 hafta önce bodrum daydım ve koylarınıda gezme fırsatım oldu. bodrum ah ahhh ne hale getirmişler seni. nerede o ışıklardan şehre inerken insana huzur veren begonvilli evler ve masmavi deniz. sacma sapan evler ve tekne dolu bir deniz. 5 yıl önce aldığım begonvilli evlerin maketi bile satılmıyor artık. deniz 5 yıla kalmaz birçok yerde girişmez hale gelir. yalıkavak o ne öyle. istanbuldan kaçacağım ama yalıkavağa gideceğim... hayatta olmaz. istanbulun bütün sonradan görme özentileri orada. marinaya iş arkadaşımla kahve içeyim diye gitti, masalarda muhabbet şu: ben bakkala gitmem, herşeyimi amerikadan alırım, aa geçen falanca markadan aldım... iğrençççççç
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilSerdar Bey bir bloger olarak blogunuzu keyifle takip ediyorum. Hatta öykünerek takip ediyorum. Umarım daha fazla zaman bulur daha çok yazı paylaşabilirsiniz, biz de sizden feyz alırız. Benim blogum www.nowbodrum.com daha önce Twiter'dan sizinle paylaşmıştım sanırım geçer not almıştım. Sevgiyle kalın.
YanıtlaSil